Sayfa Sayısına Göre Sultan 2. Mahmud Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Sultan 2. Mahmud sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sultan 2. Mahmud kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vehhâbîler’in Mekke’den çıkarılması üzerine (23.1.1813), Şeyhülislâm Dürrî-zâde Abdullah Efendi’nin 28.5.1813 hutbesi ile Sultan Mahmud’a "Gazi” unvanı verilmiştir.
Sayfa 10 - ötüken
Batı Musikisi’ni Devlet’in çatısı altında resmen Türkiye’ye sokan, Muzıkay-ı Hümâyûn’u Avrupa ve Türk musikileri bölümleri hâlinde kuran, 1826’da Asâkiri Mansûre-i Muhammediyye için bir Marş besteliyen, Sultan Mahmud’dur.
Sayfa 16 - ötüken
Kendisine “ gâvur padişah” diyen mutaassıp Türkler de, şahsiyetini ölesiye kıskanan Çar Birinci Nikolay da, takdirkârları derecesinde, dehâsını tasdik etmişlerdir.
Sayfa 16 - ötüken
İkinci Sultan Mahmud Han (Osmanlıca: Sultân Mahmûd Hân-ı Sânî-i Adlî), bir milletin asırlar boyunca nâdiren yetiştirebildiği büyük dehâlardan biridir.
Sayfa 19Kitabı okudu
Politika, yönetim, devlet başkanlığı dehâsı münakaşa edilmemiştir. Kendisine “gâvur padişah” diyen mutaassıp Türkler de, şahsiyetini ölesiye kıskanan Çar Birinci Nikolay da, takdirkârları derecesinde, dehâsını tasdik etmişlerdir.
Sayfa 20Kitabı okudu
“Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe!”, “Denize düşen yılana sarılır!” gibi sonradan atasözü hâline gelen sözler, onundur.
Sayfa 22Kitabı okudu
Babası I. Abdülhamid’in meziyetlerinden mahrûm olan İV. Mustafa, Osmanoğulları’nın karanlık şahsiyetlerinden biridir. Bir dereceye kadar olayların ve tesadüfün kendisini mürtecilerle işbirliği yapmaya sevketmiş olduğu düşünülebilirse de, III. Selim’e ve Nizâm-ı Cedîd’e cephe almış olması afvedilemez
Sayfa 25 - ötüken
ZEKİ PADİŞAH
II.Mahmud Han, Yeniçerilere yıllarca kanmış görünmüş, köhnemiş orduya, Enderun Saray Akademisi çıkışlı adamlarını dikkatle general aramış, yeniçeri - ulema ittifakını bozmaya çalışmış, sonunda ulemayı yanına alabilmiş, Yeniçerileri tarihe gömdükten sonra, ulemanın yetkilerinin en büyük kısmını da budamaya başlamıştır.
Sayfa 30 - Ötüken
İrtica ve Avrupa'yla açılan fark
Alemdar’ın yok edilmesi üzerine zorbalar, azgınlıklarını son haddine getirdiler. “Ruscuk Yâranı”ndan Defterdâr (maliye bakanı) Tahsin Efendi ile Umûr-i Cihâdîye Nâzırı (savunma bakanı) Behic Efendi, İstanbul’dan kaçtılar; sadâret kethüdâsı (iç işleri bakanı) Mustafa Refik Efendi, parçalandı. İrtica, kesin şekilde zafer kazandı. Devletin hayatının bahis konusu olduğu ıslahat, bu defa 18 yıl gecikti. Napoléon devrinin ve Fransız İhtilâli savaşlarının son bulduğu, Viyana Kongresi ile yeni bir düzenin kurulduğu bu yıllarda Avrupa, buharın sanayie tatbikıyle, Türkiye ile arasındaki mesâfeyi bir daha kapatılmasına imkân olmıyacak derecede açtı.
Sayfa 35Kitabı okudu
Emîr Abdullah ile 4 oğlu, 27 Aralık 1818'de İstanbul'da idam edildi. Vehhâbîler'in başına, Abdullah'ın kardeşlerinden esîr edilen Sâd'ın oğlu Muşârî (1819-1820), sonra Emir Suûd'un amca oğlu Türkî (1820-1834) geçti. Fakat artık bu emirler, pek çok örneği Arabistan çöllerinde dolaşan yağmacı Bedevi şevhlerinden farksız bir durumdaydılar. 1830'da Lahsâ'yı, 1834'te Basra Körfezi'ndeki Bahreyn adalarını nüfuzları altına aldılarsa da, bir müddet sonra oralardan da kovuldular. Vehhâbîlik, ancak Osmanlı imparatorluğunun yıkılışından sonra kendisini toparlayabildi.
Sayfa 65