Kitabı eline aldığımda ilk olarak kitabın ismini düşündüm. Suzan Defter. Ne demek? Anlamadım.
Kitabı okumaya başladım, bir sayfanın bittiği kelimeyle başlamıyor diğer sayfa. Baskı hatası olduğunu düşündüm. Ama sonradan anladım ki kitap bir kadın ve bir erkeğin aynı günlerde yazmış oldukları günlüklerden oluşuyor. Verilen tarihteki yazıyı okuduktan sonra diğer karakterin yazısına dönüp onu okumak dikkatimi dağıtmama engel oldu. İlk başta yorucu gibi ama keyif verici aslında.
Bazıları önce birinin günlüğünü baştan sona okuyup sonra diğerininkini okumuş ama bence paralel okumak daha güzel. Çünkü aynı olayı iki farklı gözden farklı şekilde görüyorsunuz. Şaşırıyorsunuz.
Betimlemeler, yazarın iç dünyaları yanstımasındaki becerisi takdire şayan. Bir oturuşta, keyifle okudum.
Başlığın ne anlama geldiğini ise size anlatamam. Okursanız ne kadar anlamlı olduğunu anlarsınız:)