Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat kitaplarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat sözleri ve alıntılarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat yazarlarını, Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle beni çok fazla şaşırtan bir eser olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Doğrusunu söylemek gerekirse kitaba başladığım vakit herhangi bir beklentim yoktu hatta çok büyük bir ön yargıyla da yaklaştım diyebilirim. Bu ön yargı benim Türk edebiyatına karşı olan ön yargımla alakalı aslında. Genelde pek sevmem ve okumam fakat bu kitaba bir şans vermek istedim. Ve iyi ki de vermişim. Kitabın içeriğine gelecek olursam; kitapta birden fazla aşk hikayesi hatta birbirine benzeyen fakat farklı zamanlarda yaşanan aşklar kimi zaman sonu mutlulukla kimi zaman ise hüzünle biten mahşere kalan kavuşmalar.. fakat hepsinin ortak bir özelliği vardı o da imkansız diye bir şeyin olmadığı. Sadece aşk bağlamında bakmamak lazım bu arkadaşlık ilişkileriniz aile ilişkileriniz olsun sizi seven size değer veren insanlar sizin için imkanlar yaratırlar her ne kadar yollarını engeller çıksa dahi. Bu kitapta aslında benim nazarımda verilmek istenen mesaj buydu. Oldukça sürükleyici bir kitaptı gerek üslubu ile olsun gerek olay örgüsü ile olsun çok hoşuma gitti. Merak unsuru hep ön plandaydı bir dizi Bir film izlermişçesine sürekli bir sonraki sahnede neler olacak düşüncesi beliriyordu kafamda. Benim için kitaptaki en önemli kısım sonudur çünkü kitaplar genelde son vuruşla insanın aklında yer eder. Evet oldukça güzeldi ve bir o kadar da hüzünlüydü fakat sonu çok abartı olmuş gibime geldi. Yine de keyif verici bir kitaptı. Okumanızı tavsiye edebilirim :)
Keyifli okumalar, kitaplarla kalın..:)
Kendi kendine: “Ah zavallı kadınlar neler çekerlermiş! Biz erkekler onları kukla gibi kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mâni oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek, tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez, lakin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast gelince gülerek yüzüne bamaya ve söz söylemeye başlar, kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan yerine koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz; çünkü kurnaz kadınlar: ‘Bu ne budalaymış; dur bununla biraz eğleneyim!’ diyerek, bizi maymun gibi oynatıyorlar. Gezintilerinde bizi evlerinin kapısına dek, arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlak ve adetlerimizi bilmeyen bir adam, bir kimseyi bu halde görse, elbette ‘Deliymiş!’ der.”
Kitabı bitirdim.Gayat uslüp olarak sade akıcı bir kitap hani 2 günde biter belki bir gün.Kitap kurgusu muazzam ölçüde cidden lafımız yok.
Ama öyle önemli bir sorun var ki onu bir türlü hala atlatamadığımızı gördüm bu kitabı okurken.
Sevgili Peygamberimiz kadına değer vermiştir.Hz. Ali Peygamberimize Hz.Fatıma ile evlenmek istediğini beyan ettiğinde Peygamberimiz kızına sormuştur.Evlenmek istermisin diye..Bunu gözardı edip kadını bir eşya gibi kendinden yaşça büyük biriyle evlendirmek o dönemde demek ki varmış..Yazık dinimizi hep yanlış anlamışız.Hep eksik kalmışız...
Fitnat Hanım, Serfiraz'ın bu sualine cevap olarak sırrını açığa vuracak oldu.Çünkü, insanın bir derdi olduğu zaman sanki dermanını, çaresini bulacak gibi kime rastlarsa hepsine derdini söylemek ister.