Talat ve Fitnat'ın ilk görüşte birbirlerine aşık oluşuyla ortaya çıkan aşk ve onların yaşamış olduğu trajik olayları anlatan bu roman, aslında Tanzimat Dönemi'nde kadın-erkek ilişkisini, görücü usulüyle evlenmenin sebep olacağı sorunları ele almıştır. Sadece bir aşk romanı olmaktan öte kadınların kendi iradeleri doğrultusunda bir şey yapamamaları, sokağa çıktıları zaman da erkeklerin onları rahatsız etmesi, namus kavramının sadece kadınlarda aranması gerektiği düşüncesi gibi türlü türlü durumlar da ele alınmıştır. Bununla birlikte töre eleştirisini güzel bir şekilde yapıp insanları bu konuda eğitmiştir aslında. Kitap mutlu sonla bitmemiş, bu da aslında hayatta var olan gerçekliği yansıttığını göstermektedir. Zaten Tanzimat Dönemi romanlarında genellikle mutlu sonu göremeyiz. Daha önce okuduğum Samipaşazade Sezai'nin Sergüzeşt kitabında da buna rastladım. Kitap Türk edebiyatında ilk yerli roman olmasına rağmen kitabın başarılı bir yapıt olduğunu düşünüyorum.