Tabîbin Ahlakı Gönderileri
Tabîbin Ahlakı kitaplarını, Tabîbin Ahlakı sözleri ve alıntılarını, Tabîbin Ahlakı yazarlarını, Tabîbin Ahlakı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hastaya karşı, tabibin kalbiyle ona yönelerek vereceği sevgiden faideli bir şey yoktur.
İnsanın kültürden başka imtiyazı yoktur. Hipokrat tabibin kitaplar okuyarak malumatını geliştirmesini ve gücü yettiği kadar onlardaki yenilikleri hifsetmesini, öyle ki kitaba sormak için hastasını bırakıp da gitmesin, gerektiğine dair birçok tavsiyede bulunmuştur.
Bil ki tabib için en zor şeyler şunlardır: Emirlere hizmet etmek, refah sahiplerini ve kadınları tedavi etmektir.
Tabip doğrudan insanla muamelede bulunduğundan ahlaki bir çerçeveye ihtiyacı vardır.
Mütercimin Mukaddimesi
Bu vesile ile medeni mirasımızdaki ilim-ahlâk bütünlüğünün, ahlâki vasfı kâfi olmayana ilim öğretmemek, ahlâki kifâyetle birlikte icâzet vermek ilkesi, günümüzün sınıf geçmeye dayalı diploma nizâmından tamamen farklıdır. Günümüzde diploma için akademik sınıf geçme derecesi kâfi olup, kişinin ahlâki marazları kanuni sınırları aşmadıkça, meslek icrasına bir mâni olarak görülmemektedir.
-Hikmet Akpur
Sayfa 14Kitabı okudu
| Tabiblerin Fazileti |
Muhakkak ki tabibler, başkalarında bulunmayan beş haslete sahibdir:
Birincisi: Bütün mezheb ve din mensubları onların sanatının faziletine dair ittifak etmişdir.
İkincisi: Melikler ve halk yığınları, onlara son derece ihtiyaç duyduklarını itiraf etmişdir. Zira yanındakilerden ve aşiretinden fayda göremeyeceği hastalık anında, tabibler bir sığınak ve yardımcıdır.
Üçüncüsü: Tabiblerin çalışmaları, tıb sanatını bilmeyen insanların gözü önünde cereyan etdiği halde kavrayamazlar.
Dördüncüsü: Tabibler daima, kendilerinden başkalarını mutluluk ve rahata erdirmeyi hedeflerler.
Beşincisi: Tabibler için kullanılan Hakîm kelimesi ALLAH u Teala’nın isimlerinden el-Hakim’den türemişdir.
Tabiblerin hiçbir fazileti olmasa bile, en kıymetli ve en özel kişilerin dahi usandığı bir vakitde, insanların tabibi arzulayabilmesi yeterdi. Çünki ağır hastalıklarda insan
kendi ailesi ve çocuğuyla dahi karşılaşmak istemiyor iken, tabible bir araya gelmeyi arzu edebilir, onu görmekle rahatlayabilir. Tabibin yanına gelmesi ve onu görmesiyle
kendisini iyi hissedebilir. Elbette başkaları olmasa da, tabibin orada olması bir zorunlulukdur.
Sayısız hasta bana, tabib yanına geldiğinde kendinde bir rahatlık hissetdiğini, tabibin ziyaretiyle bulduğu ruh huzurunu başka hiçbir zaman bulamadığını anlatmışdır.
“Ömür kısa, tıb sanatı geniş, vakit ise dardır.”
Tabib tedavisinde Allahu Teala’ya tevekkül etmeli, iyileşmeyi ondan beklemelidir.88 Bu iyileşmenin, kendi kuvveti ve çalışmasından kaynaklandığı zannına kapılmamalıdır. Her işinde Allah’a itimad etmelidir. Kendisine, mesleğindeki ve uzmanlığındaki kuvvetine bakarak böyle davranırsa, Allah onu iyileşdirmekden mahrum kılar
Sana ilk gereken şey: Vaktini boşa geçirmekten, eğlenceden kendini korumalısın. Kitapları karıştırıp azimle çalışmalısın.
Hastaya karşı, tabibin kalbiyle ona yönelerek vereceği sevgiden daha faydalı bir şey yoktur. Onun davranışı, sevdiğini tedavi edenin işi gibidir.