Taif'te Ölüm kitaplarını, Taif'te Ölüm sözleri ve alıntılarını, Taif'te Ölüm yazarlarını, Taif'te Ölüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı tarihinin en vatansever,yenilikçi,tecrübeli devlet adamıydı.
Mithat Paşa ve arkadaşları Sultan Abdülaziz ve Sultan Murad ı tahtdan indirerek yerine Sultan Abdülhamit i geçirdiler..
Osmanlı İmparatorluğunun çöküş arefesinde karşı karşıya gelen bu iki güç veTürk tarihinin en gerilimli mücadelesini yaşayacaklar...
Kitapta geçen şu cümle aslında dünyada hiçbşrmleyin değişmediğini gösteriyor;
"Bak kızım,dünyada insanlar insanlara hizmet için ne kadar iyi niyet ve temiz düşüncelerle uğraşırlarsa uğraşsınlar,yaptıkları işlere ,yarattıkları eserlere her zaman dil uzatanlar olacaktır.
Hele bizim memelekette buna bir de cehalet ekleniyor,insanları yiyorlar.Bu çok acı bir şey."
Şahane bir gerçek tarihi roman okumak için okuyun...
...İstenilen mektubu yazdı ve saraydan gelen paşanın eline verdi,sonra da beklmeye başladı.Ne zaman ,nereye gönderileceklerdi?
Bu bekleyiş bakalım daha ne kadar sürecekti?
Dünyada insanlar insanlara hizmet etmek için ne kadar iyi niyet ve temiz düşüncelerle uğraşırlarsa uğraşsınlar, yaptıkları işlere, yarattıkları eserlere her zaman dil uzatanlar olacaktır. Hele bizim memlekette buna bir de cehalet ekleniyor, insanları yiyorlar. Bu çok acı bir şey.
“Seni rahatsız ediyor mu gençlerin sevişmesi,” diye soracak oldu.
Mithat,
“Hayır,” dedi, “aksine, çok hoşuma gidiyor.Sevişmek ne tatlı bir şey.Benim bütün yaşamım insanlarla savaşmakla geçiyor.Ben de genç olsam onlar gibi yaşardım.”
Bu yazarın okuduğum ilk kitabiydi.Genel anlamda begendim.Sıkılmadan okudum.Tarihtr hep adını duyduğum Mithat Paşayı ilk defa yakından tanıma fırsatı buldum.Tarih öyle gariptir ki daha önce çok bilgim olmamasına rağmen hep olumsuz baktığım bir şahsiyet bu kitapta çok farklı anlatılmış.Yani tarig8n doğruluğu ve hangi açıdan bakıldığında tartışılır ama ne olursa olsun Mithat Paşanın hayatı kötü bitmiş buna üzüldüm.
Kitapta II.Abdulhamid döneminde yaşananlara da büyük bir bölüm ayrılmış.Aslinda kitap o zamanlarda gectigi için dönemini çok iyi yansıtmış.
Abdülmecit öldüğü sıralarda devletin iç ve dış borç tutarı yirmi beş milyon liraydı, Abdülaziz kendi saltanat döneminde bu borçların tutarını 250 milyon liraya yükseltmişti
Abdülaziz bunalımlar geçirmiş ve sayısı üç yüzü aşan haremiyle Ortaköy’deki Feriye Sarayına taşındı. Üç gün sonra da bileklerini keserek intihar etti.
Bu olaydan sonra Sultan Murat iyiden iyiye öldürülme korkusuyla kafayı yedi ve üç aylık padişahlık dönemimden sonra tahtan indirildi. Yerine Mithat Paşa ve diğer paşaların tüm isteklerine uyacağına söz veren Abdülhamit tahta geçirildi.
Taif'te Ölüm - Hıfzı Topuz
Doyumsuz bir tarih yolculuğu yaptım yine.
Bu kitabında ele aldığı ve zaman yolculuğunda seyrine katıldığınız baş Kahramanımız Mithat Paşa.
Sultan Abdulhamit' in meşrutiyet sözü ile tahta geçmesi ile başlayan ve serüvenin bir nefeste can bulduğu anlara tanıklık ediyoruz. Mithat Paşa, Batı 'nın rüzgarını uygar düzeyde ülkesinde hissetmek isteyen en önemlisi Fransız devriminde özgürlük savaşının etkisinden ayrılmamış, var olan köhnemiş zihniyeti değiştirme, çağdaş bir anlayışı topraklarımıza taşıma hevesindedir.
Abdülaziz'in tahtan indirilmesi hatta intiharında cinayetten yargılanan yaşamını sonlandırmaya idamla karar kılınırken yersiz ve acımasız oyunların kurbanı olduğunu bilerek verdiği mücadeleler. .
Yaşadığı sürgün günleri, sarayda yaşananların esrarengiz döngüleri...
Bu yolculukta her bir adımda her birinin yanı başında seyirci oldum. Bazen sesim çıkmadı haklıyı haksızı anladığımda. Onlar beni duymadı ama ben her biri ile tarihte yerimi sessiz bir hayalet gibi izledim..
Seviyorum Rahmetli Hıfzı Topuz'un kitaplarını.. Hep sevdim. Tarihi bize masalsı anlatımında gerçekçi yaşatabilen yegane insanlardandı. Saygı ve minnetle
Kitap 255 sayfa, son sayfalarında fotoğraflarla görseller sunulmuş. Her bir fotoğrafa baktığınızda okuduğunuz paragraflarda daha bir kayboluyorsunuz. Her bir göz size bakıyor ve ' işte böyle biz de bunları yaşadık 'diyor sanki...
Alıntılar yok neredeyse bu sefer. Ama bir söz cok hoşuma gitti. Hemen sizinle paylaşmak istiyorum
Benzeyen şeyler buluşur. Syf 124
Times gazetesi mahkemenin düzmece olduğunu ve Padişah’ın emirlerinin dışına çıkmadığını da yazıyordu. Abdülhamit bunları öğrenince baş mabeyinciye Times gazetesi sorumlu müdürüyle ilişki kurmasını ve bu tür yayınların önlenmesi için kendisinin maaşa bağlanmasını istedi. Durum Londra'daki elçiliğe bildirildi. Elçi de yayınlardaki eleştirel havaya son verilecek olursa gazetenin müdürüne bir Osmanlı nişanı verileceğini ve kendisine uygun bir aylık bağlanacağını bildirdi. Müdürün yanıtı şu oldu:
"Padişahınızdan bir kibrit çöpü bile almak benim onuruma dokunur."