Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yakın Tarihin Üç Büyük Adamı

Talat-Enver-Cemal Paşalar

Ziya Şakir

En Yeni Talat-Enver-Cemal Paşalar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Talat-Enver-Cemal Paşalar sözleri ve alıntılarını, en yeni Talat-Enver-Cemal Paşalar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakat İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin asli erkânını teşkil eden Talât gibi, Enver gibi ve koca Osmanlı İmparatorluğu’nun mukadderatına hükmeden Cemiyet’in birinci planında bulunan bütün arkadaşları gibi, o da tertemiz kalmış, devlet ve milletin kesesinden hiçbir şey çalmamış, vicdanını karartmamış, fani dünyanın ihtiraslarına kapılarak zengin olmak sevdasına kapılmamıştı.
Enver Paşa, yıldırım süratiyle birbirini takip eden beş kurşunla delik deşik olmuştu. Fakat daha hâlâ atının üzerinde dimdik duruyordu. Altındaki kır at, birdenbire şahlandı. Sanki emir almış bir asker gibi, süratle geri dönerek, karargâha doğru koşmaya başladı ancak o zaman, Enver Paşa’nın bîruh (cansız) cesedi secde eder gibi, evvelâ atının boynuna kapandı, sonra yere yuvarlandı.
Reklam
Açık söylüyorum. Ben komünist değilim. Ancak bütün arzu ve gayretim, şimdiye kadar zalimane idareler altında ezilen şark milletlerini istibdattan kurtarmaktan ibarettir. Her millet, kendi hürriyet ve mukadderatına sahip olmalı, istediği gibi yaşamalıdır.
Eğer onun harikulade azmi olmasaydı, artık bu korkunç macera burada son bulacaktı. Fakat o korkmadı, yılmadı. Bütün bu ölüm mücadelesi karşısında bir an bile gözünü kırpmadı.
Enver Paşa’nın hayal kuvveti, yine harekete geldi. Süratle şu kararı verdi: — Mademki, memleketi terk etmek lâzım geliyor. Şu halde, mağlup olarak çıktığım memlekete, galip olarak girecek bir yer bulmalıyım.
Enver Paşa
Fakat o, fena halde sarsıldığı halde yine devrilmedi. Metanetini zerre kadar kaybetmedi. Çünkü hayatta hiçbir mağlubiyeti kabul etmemeğe karar vermişti.
Reklam
Orduda bulunan Türkler kalplerindeki asilâne ve merdane hislerle harp ediyorlar. Her türlü mahrumiyete rağmen, azimlerinden ve imanlarından bir zerre bile kaybetmiyorlardı. Harbeden kuvvet, yalnız Türk milletinin ruhu idi.
Enver Bey 10 Temmuz 1329 (23 Temmuz 1913) günü, birdenbire “Edirne Fatihi” oluverdi. Çünkü Bulgar askerlerinin işgali altında bulunan Edirne şehrine yıldırım süratiyle girmiş, düşmanları bile hayrette bırakacak bir çeviklikle büyük bir muvaffakiyet kazanmıştı.
Kendisine hitap edildiği zaman bir genç kız gibi göğsüne kadar kızaran narin bir delikanlı, güzel, şirin. Tam manasıyla yakışıklı. Yüzünün hatları, son derecede düzgün. Bu sevimli çehrenin en kuvvetli tarafı, bilhassa gözleri. Bu gözler biraz sert ve haşin olmakla beraber, bakanların kalbini derhal büyüleyecek kadar sehhar (sihirli).
bu adamlar, idari ve siyasi birçok hatalar yapmışlardır. Dik başlılıkları yüzünden, büyük ve tarihi mesuliyetler altında kalmışlardır. Fakat kendileri, manevi şeref ve haysiyetlerini lekedâr edecek olan hiçbir küçüklükte bulunmamışlardır.
389 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.