Tanıdığım Nazım Hikmet
Orhan KaraveliEn Eski Tanıdığım Nazım Hikmet Sözleri ve Alıntıları
En Eski Tanıdığım Nazım Hikmet sözleri ve alıntılarını, en eski Tanıdığım Nazım Hikmet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Nazım HİKMET (20 Ocak 1902 - 3 Haziran 1963)
Öldüğüme yanmam da.Nasıl olsa ergeç öleceğiz.Buralarda gömerler ona yanarım.
"Sevgili Nâzım,
Ölmediğine göre, daha nice yıllara! Mademki yaşıyorsun 'doğum' günün kutlu olsun. Ozanlar ölmez! Seni tanıyanlar için de sen ölmedin. Bizim gibi, seninle yalnızca unutulmaz birkaç saat geçirebilenler için bile sen ölmedin, yaşıyorsun!
Yaşıyorsun, çünkü güzel, yiğit ve hoş insandın."
Simone Signoret
Onu anarken hep "Z" gelir aklıma. "Z" Elence'de 'zi' yani 'yaşıyor' demektir. Nâzım da bizim için "Z” yani 'ölümsüz'dür.
Simon Signoret
Bizim Commune dergisinin Mart 1936 sayısında Taranta-Babu'ya Mektuplar benim zorumla yayınlandığında Nâzım'ı buralarda tanıyan birkaç kişiden biri de bendim. Bundan neredeyse otuz yıl sonra Paris'te görülmüş en inanılmaz "anma" törenlerinden birinde yıkılırcasına dolu Pleyel salonlarında aynı Nâzım anılıyor ve onun özgürlüğü için bir şeyler yapmış olduğum için kendimle gurur duyuyordum. Nâzım hayatımda hiç olmazsa bir kez olsun geleceği gözlerimle görmek duygusunu bana vermişti.
Aragon
Alman işgalinden sonraki günlerdi. 1945 veya 46 olmalı. Elyesse Sarayı'nın yakınlarında "La Pensee" diye bir derneğimiz vardı. Fransız yazarlar orada toplanırdık. Gene bir gün, Nâzım Hikmet'in özgürlüğü için düzenlediğimiz bir kampanyayı görüşmek için toplanmıştık. Yanıma da -nedense- Türkiye Büyükelçiliği'nden bir diplomat oturmuştu. Bana "Kimdir bu? Türkiye'de adı bile bilinmeyen, tanınmayan bir şair. Neden onunla bu kadar meşgul oluyorsunuz?..." diye sorunca dayanamamış ve "Nasıl tanınsın ki? Hükümetiniz, tanınmasın ve duyulmasın diye adamı hapse tıkmış" deyiverdim.