Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrının Varlığına Dair Argümanların İncelenmesi

Tanrı'nın Alfabesi

Mehmet Mirioğlu

Öne Çıkan Tanrı'nın Alfabesi Gönderileri

Öne Çıkan Tanrı'nın Alfabesi kitaplarını, öne çıkan Tanrı'nın Alfabesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tanrı'nın Alfabesi yazarlarını, öne çıkan Tanrı'nın Alfabesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Sorgulamak, kafanın karışması değil çalışmasıdır.''
Sayfa 22 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İslam felsefecileri, kutsal kitabın akılla uyumu söz konusu olduğunda ''Akıl ile vahiy uyumlu mudur?'' düşüncesini fazla incelemeye kalkmadan ''Akıl ve vahiy uyumludur'' ön kabulünden yola çıkarak incelemelerini yapmışlardır. Zira düşünürlerin kutsal kitabı sorgulama yöntemi ''onun çelişki taşıyıp taşımadığına'' yönelik değil; '' onun nasıl çelişkisiz hale getirilebileceğine'' yöneliktir.
Sayfa 173 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müslümanların geleneksel inançları gülünçtür: Meleklerin Muhammed'e yardım etmek için toplanmalarına ait inanç mantıklı değildir, zira Bedir'de Muhammed'e yardım etmekte bu kadar istekli olan meleklerin Uhud'da bu yardımı göstermemiş olmaları tutarsızdır.
Sayfa 180 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Din insancılık karşısında da en büyük engellerdendir. ''Senden olanı sev!'' öncülünü temel kabul ederek ortalıkta dolaşan dinler, insani birlikteliği sağlama açısından insanlara büyük bir kayıp olarak geri dönmeyecek midir? İslam'da, Kur'an'da veya Müslümanlar arasında ''üstünlük takvadadır'' görüşü hakimken, dine göre Müslüman olmayan sonsuz cehennemi hak ediyorken, diğer dindeki insanlar ''dost edinilmemeli'' kategorisinde sunuluyorken dinin ve dinsel yorumların ''hiçbir şey kaybettirmeyeceği'' görüşünün abes olması bir yana bahsedilen yorumlara düşman bile olunmalıdır. Din ve Tanrı inancı ''İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa, uzansak sonsuza'' görüşünün önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. İnsanlar kendinden olmayanı ötekileştirirken ve fişlerken, kişilerin kapılarını işaretleyip tehdit ediyorken, dinin bir diğer zararı da barizdir. Dinin bireysel ve toplumsal zararları saymakla bitmez. Dinsel inanç, insanlara toplumsal ve bireysel açıdan zarar veren bir mekanizmadır.
Sayfa 128 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Dine karşı ne kadar kayıtsız olsak bile din ve din felsefesi bize karşı kayıtsız kalmıyor. Eğer günümüzde bile ateist olduğu için karne alamayan öğrenciler varsa, şeriatla yönetilen ülkeler bulunuyorsa, dini görüşleri yüzünden kişiler dışlanabiliyorsa, öldürülebiliyorsa, sırf sosyal medyada dini eleştiren şiir paylaştığı için kişiler hapse atılıyorsa dini konular karşısında kayıtsız olmanın doğru olmadığını düşünürüm. Sosyal yaşantımızda yeri bu kadar derin olan bir konuda kayıtsız kalmak bana doğru gözükmüyor. Aslına bakarsanız bunu bir tür sorumluluk olarak görüyorum.
Sayfa 95 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İman; hiç bir kanıt olmadan, hiçbir akılsal sürece dayanmadan verilen önermeye, kendini aşan bir ideale sorgulamadan duyulan güvendir. ''Bilgi'' ise en azından bir olguya dayanarak (akıl, deney, sezgi vb) ortaya atılan önermeyi kabul etmektedir. İman kanıt olmadan inanmaktır, bilgi ise kanıta dayanarak inanmak anlamına gelir. (Burada bilgi kelimesini kullanırken, mutlak ve değişmez kabullerden değil, inanmak için tutarlı görüşlere sahip olunan düşünceleri anlatmak istiyorum.)
Sayfa 73 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İbnü'r-Ravendi'nin hocası olan el-Verrak dini eleştirmiş, bunu yaparken de sert bir üslup kullanmıştır. Örneğin, adaletsiz Tanrıya ''aptal'' kelimesini uygun bulmuş Tanrı-İnsan ilişkisinde ''Kim kölesinden yapamayacağını bildiği işleri yapmasını isterse, daha sonra da kölesini cezalandırırsa, O aptaldır'' diyerek Tanrıyı eleştirmiştir.
Sayfa 181 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Mucizeler içeren iddialar kaçınılmaz bir şekilde sorunludur. Varsayılan Mucizelerin yapıldığı sırada peygamberlerin ne yaptığını gözlemleyecek kadar yakınında çok az sayıda insan bulunuyordu. Bu kadar az sayıda insanın söyledikleri şeyler güvenilir olamaz. Bu denli küçük bir grup kolaylıkla yalan söylemekte gizlice anlaşırlar.
Sayfa 180 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Kur'an'ın dili açısından mükemmel olduğu iddiası geçersizdir. Arapların Kur'an kadar iyi bir kitap çıkaramamış olmaları, Kur'an'ı Tanrısal yapmaz. Kureyş halkı diğer aşiretlerden daha etkili ve güzel konuşanlardan olduğundan Muhammed'in de buna yetenekli olduğu düşünülebilir. Araplarsa eğitimsiz olmalarından ve şiirsel rekabete vakit ayıramadığından buna benzer bir kitap yazamamıştır. Ayrıca Kur'an Arapça yanlışlarla yazılmıştır ve bu yanlışlar insanlarca düzeltilebilir. Kur'an birbirleriyle çelişen saçma deyişlerle doludur ve bu kitabın Tanrıdan gelmesi mümkün değildir. Bunun dışında Kur'an dili mucize olsa bile Arap olmayanları etkilemesi beklenemz.
Sayfa 180 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Mesela benim göz rengimi ameliyatla değiştirirseniz ben yine benimdir, özüm değil görünümüm değişmiştir. Fakat benden '' akıl gibi bir özelliği alırsanız benim özümü değiştirmiş olursunuz. Benim özümü değiştirirseniz, ben artık ben değilimdir. Karşınızda başka birisi duruyordur.''
Sayfa 77 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cennet varsa orası iyilerin mekanı olmalıdır dincilerin değil. İnsanoğluna yararlı şeyler yapıp sırf kendisine inanmadığı için cehenneme yollayacak bir Tanrının varlığına beni açıkçası inandıramazsınız. Böyle bir Tanrı ego sahibidir, ego sahibi olmak da Tanrının mükemmel olma sıfatlarıyla çelişir. Üstelik bu ego adalet sıfatını engelliyorsa Tanrı iyice Tanrı olmaktan çıkmış demektir. Böyle bir Tanrı tapınılmayı bile hak etmez. Bahsedilen Tanrı, sahte-Tanrıdır.
Sayfa 123 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İslam peygamberi sanıldığı gibi, okuma yazma bilmeyen, dönemin görüşlerinden bihaber biri değildir. Kendisi kültürel etkileşimin yoğun olduğu bir meslek yapmıştır ve dönemin görüşlerini Kur'an'a aktarmıştır. O dönemlerde zaten bilinen şeylerin Kur'an'da yazması ve aktarılan görüşün doğru olması Kur'an'ı ilahi yapmaz. Kur'an'dan mucize çıkarılacaksa, bahsi geçen bulgunun o dönemde asla bilinemeyeceği de gösterilmelidir.
Sayfa 227 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Kutsal kitaplardaki cehennem tasvirleri öylesine mide bulandırıcı, öylesine korkunç, öylesine tiksindiricidir ki en sadist insanların bile yapamayacağı türden işkencelerden söz edilir. Sırf acı çeksinler diye insanların derisi yandıkça yenisiyle değiştiren, insanların üzerinden kaynar sular döken, bağırsakları parça parça eden, elem dolu bir gelecek, merhametli bir Tanrının yapabileceği en iyi son gibi durmuyor. Sanki Tanrı insanlara acı vermekten zevk alıyor gibidir. Kutsal kitaptan sadist bir Tanrı tasavvuru çıkmaktadır.
Sayfa 56 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Belki de küçük kızların tecavüze uğramasından Tanrı zevk alıyordur. Belki Tanrı bu şekilde mutlu oluyordur. Dünya'yı yaratmasının sebebi de kötülüğün varlığını sağlayıp, bu durumdan zevk almaktır.
Sayfa 55 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Yüzyıllardan beri hastalıklar vardır, insanlar hastalıktan etkilenmektedir, bu hastalıklardan kurtulmak için dua etmektedir, ama bilim bu hastalığın çaresini bulmadığı sürece hastalığımız iyileşmez. Her gün yüz binlerce insan acı çekerek ölmektedir, tüm insanlar toplanıp Tanrıya dua ederse yarın yine yüz binlerce insan acı çekerek ölecektir. Doğaüstü bir müdahalenin olmadığı yeterince açık değil midir?
Sayfa 54 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.