Tao - Hal ve Sanat

Osho

Sayfa Sayısına Göre Tao - Hal ve Sanat Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tao - Hal ve Sanat sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tao - Hal ve Sanat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasıl sessiz olunacağını bilmiyorsan sessizlik ağır gelebilir.
Sayfa 32 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
“Nasıl sessiz olunacağını bilmiyorsan sessizlik ağır gelebilir. Bir şeyler söyleyerek iletişim kurmuş olmazsın,hayır. Bir şeyler söyleyerek üzerindeki ağırlıktan kurtulursun.”
Reklam
“Anlatabilen Tao gerçek Tao değildir. Anlatılabilen doğru hemen asılsız olur.” Onu öğretemezsin. En fazla işaret edebilirsin. Ve bu işaret senin benliğin, tüm yaşamın olmalıdır; sözlerle işaret edilemez. Lao Tzu sözlere karşıydı; o dile karşıydı. Tao aktarılabilir ama yalnızca benlikten benliğe aktarılabilir. İçsel sesin sustuğunda, hakikat fark edilir ve sessizlikte fark edilen şeyi nasıl sesle ifade edebilirsin? bu bir deneyimdir. Ona zihinsiz ulaşırsın; zihin devreden çıkar. Tanrı hakkında, sevgi hakkında, ışık hakkında bir şey söylenebilir ama Tanrı, sevgi, ışık söylenemez. O “bir şey” bağıntılı kalır. Bağlantılı kalır - pek çok şeye - bağlantılı ama asla mutlak deneyim olamaz. Bırak hakikati, hiçbir deneyim anlatılamaz. Aşkı hiç tatmadıysan, biri sana aşktan söz ettiğinde sözcükleri duyarsın, ama anlamı kaçırırsın. Anlam tecrübeyle gelir. Bir insanı çok sevdiysen o zaman “aşk” sözcüğünün anlamını bilirsin. Edebi anlam sözlükte, dilde, sözcüktedir. Ama deneysel anlam, varoluşçu anlam senin içindedir. Hakikat aktarılamaz. onu çalamazsın, onu ödünç alamazsın, onu satın alamazsın, onu kaçıramazsın, onu dilenemezsin - hiçbir yolu yoktur. Ona sahip olmadıkça, ona sahip olamazsın.
Sayfa 32 - Butik yayıneviKitabı okudu
Anlatılabilen Tao mutlak Tao değildir.
Anlatılabilen Tao mutlak Tao değildir. En fazla bağıntılı olabilir. Örneğin, kör bir insanın ışığa dair bir deneyimi olmadığından,ona ışıkla ilgili herhangi bir şey aktarmanın imkansız olduğunu gayet iyi bilerek ona ışık hakkında bir şey söyleyebiliriz. Ama ışık hakkında bir şey söylenebilir; ışık hakkında teoriler yaratılabilir. Kör bir adam bile ışık teorileri konusunda bir uzman olabilir. Tüm ışık bilimi konusunda bir uzman olabilir -bunda bir sorun yoktur- ama o ışığın ne olduğunu anlayamayacaktır. Işığın neden meydana geldiğini anlar; ışığın fiziğini, ışığın kimyasını anlar. Işığın şiirselliğini anlar, ama ışığın hakikatini, ışığın ne olduğunu anlamaz. Işık deneyimini anlamaz. O yüzden kör bir adama ışıkla ilgili söylenebilecek her şeyi bağlantılıdır; ışıkla ilgili bir şeydir; ışığın kendisi değildir. Işık anlatılamaz. Tanrı hakkında bir şey söylenebilir ama Tanrı söylenemez. Sevgi hakkında bir şey söylenebilir ama sevgi söylenemez. O "bir şey" bağıntılı kalır. Dinleyicinin anlayışına, zekâsına, eğitimine ve anlama arzusuna bağlantılı kalır. Ustanın ifade etme biçimine, anlatmak için kullanılan araçlara bağlıdır ve bağlantılıdır. Bağıntılı kalır -pek çok şeye bağıntılı- ama asla mutlak deneyim olamaz. Hakikatin ifade edilememesinin birinci sebebi budur.
Sayfa 37 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Hakikati duyduğunda bir daha asla eskisi gibi olamaz; yeni bir yolculuk başlamıştır. Şimdi başka hiçbir şey yapılamaz, onun ilerlemekten başka seçeneği yoktur. Işığı duymuştur ve bunca zamandır karanlıkta yaşamaktadır: Şimdi ışığa ulaşmadıkça onun için dinlenmek söz konusu olmayacaktır. Son derece mutsuz, tatminsiz olacaktır.Farklı tipte bir varoluşun mümkün olduğunu duymuştur; şimdi ona ulaşmadıkça huzur bulamaz, hiçbir yerde kendini evinde hissedemez. Nerede olursa olsun, bilinmeyenden gelen o daimi çağrı sürekli kapıyı çalıyor olacaktır. Uyandığında o çağrıyı duyar; uyurken o çağrıyı duyar; rüya görürken -ve yine kapı çalınacaktır- duyar; Yerken duyar; yürürken duyar; pazarda duyar. Bu çağrı peşini asla bırakmaz.
Sayfa 39 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
47 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.