Merhaba! Amerikan Edebiyatından bir kitapla ses veriyorum bugün. “TAPINAK”.
Yarım bırakılan kitaplar vardır ve bir kitabı yarım bırakmak da bir sanat biçimi olabilir, değil mi? :)
“Tapınak”, 1931’de yayınlanmasının ardından yazarına büyük bir ün getirmiş olsa da, toplumda iki uçlu bir etki yaratmıştır. Bir kesim kitabı çok sevmiş, diğer kesim ise özellikle Güney’in ruhunu aşağıladığı düşünülen kısımları nedeniyle kitabı sevmemiş ve bundan dolayı eser bir süre yasaklanmıştır.
Eserde, kötülüğün simgesi Popeye, iyi niyetli fakat bir işi tamamlamada başarısız olan avukat Benbow ve varlıklı bir ailenin kurban kimliğindeki üniversite öğrencisi Temple Drake gibi karakterler bulunmaktadır.
Kitabı seksen üçüncü sayfada karmaşıklığından dolayı yarım bıraktım ve tamamlayamadım. Sürekli bir şeyi kaçırmış, yeterince odaklanmamış olma düşüncesi ile sayfaları tekrar tekrar okumak bana iyi gelmedi ve nihayet zor da olsa yarım bırakma kararı aldım ve tamamlamadım.
Faulkner’in teknikleri, okurun maksimum katılımını ve dikkatini gerektirir. Bilinç akışı tekniğiyle, farklı perspektiflerle aynı olayları sunarak hikayelerini çok boyutlu hale getirir.