Tarçın Dükkanları

Bruno Schulz

Tarçın Dükkanları Gönderileri

Tarçın Dükkanları kitaplarını, Tarçın Dükkanları sözleri ve alıntılarını, Tarçın Dükkanları yazarlarını, Tarçın Dükkanları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demiurgos'un elinde önemli, ilginç yaratıcı formüller vardı. Bunların sayesinde, kendilerini kendi olanaklarıyla yenileyebilen birtakım türler yarattı. Bu formüllerin yeniden kullanılıp kullanılmayacağını kimse bilmiyor. Ama bu zaten gereksiz, çünkü klasik yaratılış yöntemleri sonsuza kadar ele geçirilmeseler bile, geride hâlâ birtakım yasadışı, benimsenmiş öğretilere aykırı, suç sayılacak yöntemler vardır.
Sayfa 36
Kendi alınyazılarının gölgesinde otururmuş gibi oturuyorlardı, bu alınyazısına hiç karşı çıkmıyorlardı. Yaptıkları ilk beceriksiz hareketle gizlerini bize açmış oldular.
Sayfa 14
Reklam
344 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Polonyalı bir Yahudi yazar olan Bruno Schulz, 20. yüzyılın en büyük Lehçe düz yazı stilistlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1938'de Polonya Edebiyat Akademisinin prestijli Altın Defne ödülüne layık görülmüş. Schulz'un 1940'ların başlarından kısa öyküleri ve bitmemiş romanı Mesih dahil olmak üzere birçok eseri soykırım sırasında kaybolmuş. Ölümü de trajiktir. 1942 yılında Schulz, bir somun ekmek ile  gettodaki evine dönerken bir Gestapo subayı tarafından vurularak öldürülmüştür. Tarçın Dükkanları adlı bu kitap oldukça ilginç. Okurken bir çocuğun hayal dünyası içinde dolaşıyorsunuz sanki. Aslında yazarın Kafka'dan fazlasıyla etkilendiğini düşünüyorum. Özellikle aile ilişkilerini anlatışı ile daha fantastik tarzda olsa da kitabı okuyanlar ne demek istediğimi farkedeceklerdir. Yalnız okuması zor bir kitap onu belirteyim. Ama betimlemeleri oldukça iyi.
Tarçın Dükkanları
Tarçın DükkanlarıBruno Schulz · Yapı Kredi Yayınları · 2020223 okunma
Kediler, ışıktan daha da uzaktılar. Kusursuzlukları korkunçtu. Bedenlerinin kusursuzluğu ve yeteneği içinde hata ya da sapma nedir bilmiyorlardı. Bir an için varlıklarının derinlerine inerler, sonra yumuşacık kürkleri içinde hareketsiz kalırlar, ağırbaşlı ve tehdit edecek derecede ciddi olurlar, gözleriyse ay gibi yusyuvarlak olur, görünen her şeyi ateşli kraterlerinin içine çekerdi. Ama bir an sonra yeniden yüzeye çıkarlar, bön bakışlarından esneyerek sıyrılırlar, hayal kırıklığı içinde, hayalden yoksun kalırlardı.
Sayfa 115Kitabı okudu
“Sessizce bekliyorduk. Bu, babamın ince hesaplanmış öç alışı, vicdanlarımızla göze göz dişe diş bir hesaplaşmaydı.”
Dünya bu kadar bozuk, bu kadar düşkün olmasaydı, nesnelerin yaldızları, Tanrının elinin uzak ışığı yitmemiş olsaydı, ben hırsızlık edip binlerce çılgınlık yapar mıydım sanırsın? Böyle bir dünyada baştan başlamak kolay mı? Her şey sağırlaşsa, anlamını yitirse, hapishane duvarlarını yumruklar gibi tuğlalara vurulsa, vazgeçememek, umudu yitirmemek elde mi?
Sayfa 136
Reklam
679 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.