Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Sen köleliğin ne olduğunu biliyorsun, ama özgürlük, onu tatlı mı acı mı olduğunu bilmiyorsun; eğer onun tadını almış olsaydın, onu bize mızraklarla değil, baltalarla savunmayı öğütlerdin."
...kötülük kötülükle düzelmez.
Sayfa 238 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 15. Basım - 2019 - Çeviri: Müntekim ÖkmenKitabı okudu
Reklam
“….kesin olarak bir tek olay yoktur ki, bugünkü yarınkine benzesin.”
Babil kraliçesi Nitokris
Kentin en işlek kapısının üstüne rastlayan sahanlıkta bir açık hava mezarı yaptırttı ve bu anıtın üzerine bir yazı kazdırttı, yazıda şöyle deniyordu: "Babil'de benden sonra gelecek krallardan biri darda kalırsa, bu mezarı açsın ve içindeki hazineden istediği kadarını alsın; ama korusun kendini, gerçekten darda kalmış değilse sakın açmasın; çünkü hayrını görmeyecektir." Kimse dokunmadı bu mezara, taa yıllar geçip de Dareios işbaşına geçene kadar; hem bu kapıyı kullanmadan böyle bırakmak, hem de elinin altında bir hazine dururken bundan yararlanmamak Dareios'a pek saçma göründü. Mezarı açtı. Hazine mazine yok; yalnız bir ölü ve bir de yazıt: "Eğer bu kadar para canlısı ve utanılacak kadar açgözlü olmasaydın, ölülerin sığındıkları yeri açmazdın."
Sayfa 90 - Remzi Kitabevi / Türkçesi Müntekim Ökmen 1.Kitap "Klio" bölümünden
Şu halde ey Kroisos, insan için yalnız talih ve talihsizlik vardır. Evet, görüyorum, sen çok zenginsin, çok insana hükmediyorsun, ama benden istediğin şeye gene de cevap veremem; çünkü önce ömrünün güzel bir sona bağ landığını öğrenmem gerekir.
Kimse barış dururken savaşı seçecek kadar deli değildir; barışta oğulları babalarını gömerler, savaşta babalardır oğullarını mezara indiren.
Sayfa 51
Reklam
Mısır, ilginç ilk insan deneyi :)
Bir çobana, rasgele iki tane yeni doğmuş çocuk verdi, bunlar ağıla konacak ve şöyle büyütülecekti: Çocukların yanında kimse ağzını açıp tek söz söylemeyecekti; ayrı bir odada kendi başlarına büyüyeceklerdi; çoban, belli saatte keçileri alıp yanlarına götürecek süt içirip iyice doyuracak, sonra kendiişlerine bakacaktı. Psammetikos'un böyle yapmasının ve bu emri vermesinin nedeni, çocukların viyaklamalar çağını aştıktan sonra ağızlarından çıkacak ilk sözü yakalamaktı; gerçekten de öyle oldu. Üzerinden iki yıl geçince, bir gün çoban kapıyı açıp içeri girdi, önünde diz üstü duran iki çocuk, ellerini uzatarak, "Bekos!" diye bağırdılar. Çoban bu sözü ilk duyduğunda bir şey demedi, ama daha sonra da her gelişinde aynı sözü işitince efendisine haber verdi ve isteği üzerine çocukları kendi görsün diye aldı, ona götürdü. Psammetikos kendi kulağı ile de duyduktan sonra, herhangi bir şeye bekos adını vermiş olan insanların kimler olduklarını araştırmaya koyuldu; araya taraya Phrygialıların ekmeğe bekos dediklerini öğrendi. Böylece ve bu ipucuna tutunarak Mısırlılar, Phrygialıların kendilerinden daha eski olduklarını itiraf ettiler.
Sayfa 118 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 15. Basım - 2019 - Çeviri: Müntekim ÖkmenKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.