Tarih Devrim Sosyalizm

Hikmet Kıvılcımlı

En Beğenilen Tarih Devrim Sosyalizm Gönderileri

En Beğenilen Tarih Devrim Sosyalizm kitaplarını, en beğenilen Tarih Devrim Sosyalizm sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tarih Devrim Sosyalizm yazarlarını, en beğenilen Tarih Devrim Sosyalizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hikmet Kıvılcımlı Okuma Etkinliği Ölüm tarihi: 11 Ekim 1971 Hikmet Kıvılcımlı Marksist-Leninist teoriyi Türkiye koşullarında açıklayıp aynı zamanda Tarih-Devrim-Sosyalizm, Osmanlı Tarihinin Maddesi ve Türkiye'de Kapitalizmin Gelişimi gibi kitaplarla Teoriye katkıda bulunmuştur. Ölüm yıl dönümünün gelmesiyle birlikte bizlerin de bir şeyler
Kendi hesabıma bütün dünya çevresini dolaşıp da, hiçbirisi açıkladıkları şeylerin en ufak sebebini ortaya koymayanları gördükçe kendimi gülmekten alamıyorum..
Reklam
Tez
Araştırmanın alanı Antika Tarih: İÖ (Isa'dan Once) 4-5 bin yıllarinda başlar, İsa'nın Doğumundan Sonra 14'üncü Yüzyılda biter. Bu alanda araştırılan başlıca konu: altı-yedi bin yıldır, insani umutsuzluğa düşüren bir saat intizamı ile boyuna "Tekerrür" eden medeniyet "Yıkılış ve "Yeniden kuruluşlarıdır. Böyle bir araştırma neden önemli oldu? Bugünkü Türkiye'yi anlamak için, onun, dün içinden çıktığı (daha dogrusu bir türlü içinden çıkamadıgı) Osmanlı Tarihine inmek gerekti. Osmanlı Tarihinin maddesine girince, onun Islâm Medeniyeti'nde bir "Rönesans" olduğu belirdi. Islam Medeniyeti: tipki Grek ve Roma Medeniyetleri gibi, Kent'ten (Cité'den) çıkmış Antika (Kadim) Medeniyetlerden biriydi. İlk Sümer öncesinden (Protosümerlerden) İslam Medeniyeti'ne gelinceye degin sıralanan Antika Medeniyetlerin hepsi de: hem birbirlerinin aynı, hem birbirlerinin gayri olarak birbirlerinden çıkagelirlerken, hep aynı gidişi- süreci (proseyi) gösteriyorlar ve bir tek kanuna uyuyorlardı. Günümüze değin uzanmış bütün problemlerin: sebep-sonuç zincirleme- siyle nasıl tá Protosümerlere dek dayanıp çıktığı dupduru anlaşılmadıkça, hiçbir somut (konkret) Tarih olayı gereği gibi aydınlanamıyordu.
Marks'ın not ettigi gibi: Aristotales, her malın bir kullanım değeri", bir de "değişim degeri" bulunduğunu sezdi. Ama degerin insan emeğinden doğduğunu göremedi. Çünkü Grek toplumunda, başlıca üretim işlerini köleler yapıyorlardı. Köle, adam yerine konulmuyordu ki, onun emeği medeniyeti yaşatan değeri yaratmış sayılsın. Ancak hür işçi çalıştırmak daha kärlı olduğu gün, Ingiltere'de Adam Smith'ler, David Ricardolar, değerin, insan emeğinden çıktığını belirttiler.
"Bildiklerimizin gerçekten ele alınması": olayları gelişigüzel istiflemekten (yığmaktan) ziyade, onlara çekidüzen vermeli, bunun için de Tarih gidişinin gerçek kanunları üzerinde az çok aydınlanmalıdır. Tarih sınıflanması bulunmadıkça, şu veya bu bölümün işlenişi sübjektif yorumlardan kurtulamaz. Bilim determinizmi gibi konulan
Günümüzde de yığınla mevcuttur bu "Tarih Şarlatanları"
Hiç değilse, 19'uncu Yüzyıl ortalarına değin klasik Tarih yazarlarını, hattá, Tarih filozoflarını kınayamayız. Ama o zamandan beri, bilimleşmesi gereken Tarih yazarlığı, büsbütün tersine götürülmüştür. Klasik Tarih yazarlığı didiklenirce ufalanmış monografi parçacılığına dökülmuş, Tarihin büyük GİDİŞİ (Prosesi) söz yerinde ise, Tarih şarlatanlarına bırakılmıştır.
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.