Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Felsefesi

Doğan Özlem

Tarih Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Tarih Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Tarih Felsefesi kitap alıntılarını, Tarih Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Tarihin konusu, insanın (psişik) yaşantılarının geçmişidir.”
Sayfa 183 - Wilhelm WundtKitabı okudu
Tarih inananların devleti ile inançsızların devleti arasındaki gerilimin, bunların birbirlerinden "ayrılmalarının" sürecidir. Bu süreç kör bir kadere (Fatum) göre belirlenmemiştir. Tersine, bu süreçte hem doğayı hem de kurduğu devletlerle birlikte insanı belirleyen Tanrı'nın evrensel öngörüsü egemendir...
Sayfa 34 - Pdf
Reklam
GİRİŞLER 137 - TARİH FELSEFESİ
“Tarih Felsefesi” sözcüğü, “tarih” sözcüğünün çifte anlamına göre içerik kazanan bir sözcüktür. “Tarih” sözcüğü, hem geçmişte kalan insani ve toplumsal olaylar topluluğunu, yaniyaşanmış geçmişi adlandırmada kullanılır hem de bu sözcükle, bu yaşanmış geçmişi konu edinen bilim,tarih bilimi kastedilir.
tarih bir bilim midir? bilemedim şimdi.
Konumuz tarihti ama bu hikaye bana başka yerden tanıdık geldi :)
Totalitarizm, düşünce düzeyinde kaldığı sürece her şeyi açıklama sevdasındaki “metafizikler”e yataklık eder. Ama düşüncedeki bu totalitarizm, aynı zamanda toplumsal bir totalitarizmi de besler. Çünkü düşünce düzleminde her şeyi açıkladığına inanan insanlar, toplumsal düzlemde bu inançlarının herkesçe paylaşılmasını da isterler.
Sayfa 253Kitabı okudu
"İnsanlar önce zorunluluğu tanırlar; daha sonra yararlıyı, hoşu, kendilerine uygun olanı ve giderek de lüksü öğrenirler; en sonunda baştan çıkarlar ve kendi tözlerini tüketip giderler.”
Gelenek bu yüzden "bugünde yaşayan geçmiş"tir.
Notos Kitap/ HerderKitabı okudu
Reklam
“İnsan kendisi yapar; o kendi durumunu, kendisi için daha iyi bildiği şeye göre kendisi kurar..”
Giambattista Vico :)
"Kuşkusuz, Vico yaşadığı dönemde de tanınıyordu. Ama çağını doğrudan etkilemeyecek kadar çağını aşmış bir kişiydi."
Lessing’e göre tarih, Hegel, Marx ve Dilthey’a kadar uzanan bir çizgi içinde, insani-toplumsal olan her şeyin anlamını bulduğu kaynak olarak anlaşılmak istenmiştir. Oysa tam tersine o, “anlamsızlıklar yığını”ndan başka bir şey değildir. Bu yüzden bir edebi tür olarak tarih yazıcılığı da ancak ve olsa olsa bir “anlamsıza anlam verme sanatı” olabilir ve onun “gerçeklik bilimi” açısından yüklenebileceği tek işlev de budur. Lessing’in ünlü yapıtının adı da (Anlamsızca Anlam Verme Olarak Tarihçilik) onun bu tutumunun göstergesidir. Ama Lessing’e göre, bir “gerçeklik bilimi” olarak tarihten söz edebileceğimiz bir yer de vardır. O da böyle bir tarihin, birbirlerini öldürüp duran insanların ve insan topluluklarının tarihi olarak bir “mezar kazıcıları tarihi” olmasıdır.
Herder’e göre, “benim yeryüzünde bulunduğum noktanın sınırlılığı, bakışımdaki körlük, hedeflerimdeki yanlışlıklar... işte tüm bunlar, benim bir hiç olduğumu ama bütünün her şey olduğunu gösterir.” Bu “bütün”, Herder’e göre “her şeyin kendi yerini ve uzamını bulduğu insanlık tarihi”dir.
188 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.