Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihin Cinsiyeti

Fatmagül Berktay

Öne Çıkan Tarihin Cinsiyeti Gönderileri

Öne Çıkan Tarihin Cinsiyeti kitaplarını, öne çıkan Tarihin Cinsiyeti sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihin Cinsiyeti yazarlarını, öne çıkan Tarihin Cinsiyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa... Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰 Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
1984
1984
5️⃣
231 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Öncelikle kitabı okuduktan sonra defterime karaladığım bazı şeyleri ve sadece kitap özelinde olmamakla birlikte bu “incelemede” yazmak istiyorum. “Hatırlamak direnmektir”, bu argüman özellikle kadınların karşı karşıya bulunduğu Ataerkil tarih yazımı göze alınınca çok daha önem arz eden bir noktaya parmak basıyor. Tarihi çok uzun bir süre boyunca
Tarihin Cinsiyeti
Tarihin CinsiyetiFatmagül Berktay · Metis Yayınları · 2018218 okunma
Reklam
Kadınlardan hem iyi hem kötü, hem kutsal hem dünyevi, hem bakire hem de fahişe olmaları beklenir. Gene de onlara ilişkin olarak tutarlı olan bir şey vardır: Bilinen tarih boyunca "kadın"ın erkeğin "öteki"si olarak kurgulanmış ve bağımsız öznelliğinin inkâr edilmiş olması. Luce Irigaray, kadınlara özne konumunun tanınmamasının, erkek özne için görece istikrarlı nesneler kurgulanmasına yol açtığını söyler ve şu soruyu sorar: "Eğer kadın, el konacak ya da bastırılacak zemini, toprağı, hareketsiz ya da mat maddeyi temsil etmeyecek olursa, öznenin öznelik konumu nasıl güvenli olabilir?" Böylesi bir 'özne olmayan temel' olmadığı takdirde, öznenin kendisini kurması mümkün değildir.
Sayfa 140 - Metis Yayınları
''İtaatsizliği cezalandırmak ve özgürlüğü disiplin altına almak için, aile geleneği, kadınları aşağılayan, çocuklara yalan söylemeyi öğreten ve korku hastalığını yayan bir terör kültürünü sürdürmektedir. İnsan haklarının evde başlaması gerekir.''
Uluslararası insan haklarının evrensel niteliğini reddeden ve radikal farklılık konusunu vurgulayanlara karşı, kadınlara yönelik şiddet, ayrımcı aile gelenekleri, kadınların üreme haklarının kısıtlanması, cinsel tercih ve yönelim nedeniyle uygulanan baskı gibi kültürel baskıların evrensel olduğunu ve bunların ataerkil baskı ve tahakkümün sürekli ve kapsayıcı niteliğini ortaya koyduğunu hatırlatmak gerekir.
Sayfa 67 - Metis Yayınları
Bilinen tarih boyunca "kadın" erkeğin "öteki"si olarak kurgulanmış ve bağımsız öznelliği inkâr edilmiştir. Luce Irigaray, kadınlara özne konumunun tanınmamasının, erkek özne için görece istikrarlı nesneler kurgulanmasına yol açtığını söyler ve şu soruyu sorar: "Eğer kadın, el konacak ya da bastırılacak zemini, toprağı, hareketsiz ya da mat maddeyi temsil etmeyecek olursa, öznenin öznelik konumu nasıl güvenli olabilir?" Böylesi bir 'özne olmayan temel' olmadığı takdirde, öznenin kendisini kurması mümkün değildir.
Reklam
Cicero
"Kendi doğumundan önce olayları bilmeyen, sürekli çocuk kalmaya mahkumdur."
“Her zaman meçhul askerden daha meçhul birisi vardır: Meçhul askerin karısı.”
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kendi doğumundan önce olayları bilmeyen, sürekli çocuk kalmaya mahkumdur. (Cicero)
Hindistan'da, Çin'de ve başka yerlerde dişi fetüsün doğumdan önce öldürülmesi, yeni doğan kız çocuklarının katledilmesi ve kötü beslenmesi, şu anda yer yüzünde kol gezen kadına yönelik şiddetin soykırım boyutlarına vardığını ortaya koyuyor. Harvard Üniversitesi'nde ekonomi dersleri veren Nobel ödüllü Hintli profesör Amartya Sen, belirli bölgelerdeki kadın ve erkek oranlarına ilişkin istatistikleri karşılaştırarak, dünyada 80 ila 100 milyon kadının kayıp olduğunu, özellikle Asya'da bu kadar sayıda kadının daha varolması gerekirken varolmadığını belgelemektedir. Bu kadınlar, kadınların insan hakları hareketinin "kayıp"ları, "desaparecidos"ları sayılmaz mı, ve bu 100 milyon kadının katlinden hükümetlerin sorumlu tutulması gerekmez mi?
Reklam
"Hiçbir günah kadınınki kadar büyük değildir diyorlar ama, kadınlar adam öldürmezler, kentleri yakıp yıkmazlar, halkı ezmezler, toprakları yağmalamazlar, kundakçılık yapmazlar, sahte sözleşmeler düzenlemezler. Kadınlar şefkatli, nazik, yardımsever, alçakgönüllü, sağduyulu varlıklardır." CHRİSTINE DE PLAN
Sayfa 88 - Metis YayınlarıKitabı okudu
feminist tarih yazımında;
Teori için ortak bir deneyim zemini gerektiği, başkalarını "bilmek" ve yorumlayabilmek için kişinin kendisini "bilmesi" ve yorumlaması gerektiği anlamına gelir.
"Demok­rasinin uygulanmasını ve gelişmesini engelleyen etkenler ile kadın haklarının ihlal edilmesine yol açan etkenler aynıdır."
Haha. Zor.
İhtiyacımız olan toplum, hem eşitliği hem de farklılığı kucaklayabilen bir toplumdur.
"Demok­rasinin uygulanmasını ve gelişmesini engelleyen etkenler ile kadın haklarının ihlal edilmesine yol açan etkenler aynıdır."
638 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.