Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi

Belkıs Temren

Öne Çıkan Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi Gönderileri

Öne Çıkan Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi kitaplarını, öne çıkan Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi yazarlarını, öne çıkan Tasavvuf Düşüncesinde Demokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Muhammed’in ölümünü takiben ilk dört halife devrinde, Halifeler seçim ile iş başına gelmiş ve toplumdan "bi'ad" yolu ile onay almışlardır. Yani, seçilen, otomatik olarak kabul edilmemiş, halk kabul edişini "bi'ad" ederek belirtmiştir.
Sayfa 88
Tasavvuf düşüncesinin temelinde özgürlük varılır. Bu, eğitim anlayışına da yansır. Bilginin adresi ve kapısının anahtarı verilir. Ancak, kimseye zorla doğrular ve gerçekler adı altında bilgi empoze edilmez. Bilgiyi edinmek özgür iradeye bağlıdır. (..) muhib, özgürce yol alır eğitimde. Nasibinde olduğu kadarını alacaktır. Eğitim zorlamaya, empozelere değil keşfe, benimsemeye, özümsemeye dayanır.
Sayfa 86
Reklam
“Pysagoras’ın (Fisagor’un) gizli din tarikatına girmek pek zordur. İsteklinin erdemli, akıllı, ağırbaşlı, sır saklayabilecek bir yapıda bulunması gerekir. Önce, istekliye belli etmeden uzun ve gizli bir soruşturma yapılır, sonra da istekli bir dağ başına götürülerek sınavlardan geçirilir. İstekli, ıssız dağ başında, bir gece geçirmek zorundadır. Bu sırada istekliyi korkutmak için birçok araçlara başvurulmaktadır. Korkmadan dayanabilmesi isteklinin iradesini gösterecektir. Daha sonra düşünsel sınavlar başlayacak, isteklinin bilgisi ve görgüsü yoklanacaktır. Örneğin, bir yuvarlağın içine çizilen bir üçgenin ne demek olduğu sorulmaktadır. Yeter karşılık alınınca da alaylar, takılmalar, küçüksemeler başlar. İsteklinin bütün bunlara ses çıkarmadan göğüs gererek irade gücünü kanıtlaması gerekir. ...Bu sınavlardan başarıyla sıyrılabilen istekli, noviciat adı verilen ilk dereceye alınabilir."* (* Orhan Hançerlioğlu, Düşünce Tarihi, s:76-77)
Sayfa 81
Bektaşilikte (..) eğitim yöntemi, bireyin kabını genişleterek, gerçeği algılayabilecek, onu gerçekleri, idrak edebilecek, zevk edebilecek hal’e (dem’e) getirebilmektir. Bu yolda mürşid sadece yol gösterir. Bundan sonrası eğitimi alana kalmıştır. Temel prensip "seni senden aldık, sana teslim etlik" şeklindedir. Keşfinin açılmasıyla, sırrı sezecektir.* (* Belkıs Temren, Bektaşiliğin Eğitsel ve Kültürel Boyutu, s:162-163)
Sayfa 69
Geri16
64 öğeden 61 ile 64 arasındakiler gösteriliyor.