Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milli Mücadele Döneminde Sosyalist Hareketlerin Tasfiye

Tasfiye

Burak Candemir

Sayfa Sayısına Göre Tasfiye Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tasfiye sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tasfiye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milli mücadeleyi başarıya ulaştıran en önemli etkenlerden birisi; Mustafa Kemal Paşa'nın sergilemiş olduğu politik manevralardır.
Sayfa 5
17. yüzyıl ise Rusya'nın Avrupalılaşma sürecine girişidir. Bu süreçte Çar I. Petro Rusya'da bir nevi kültür devrimi yapmakta ve kendisine verilen tavsiyeler sebebiyle sıcak denizlere inmenin gerekliliğine inanmaktadır. Bu tavsiyeler hâliyle Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne olan tutumunun daha saldırgan bir hâle dönüşmesine sebep olmuş ve aynı zamanda Azak Kalesi'nin Ruslar tarafından ele geçirilmesine de zemin hazırlamıştır. Karadeniz kıyılarında birkaç Osmanlı kalesini daha ele geçiren Petro, Azak'ı elinde tutmuş fakat bunların bir kısmını iade etmeyi 1700 yılında imzalanan İstanbul Anlaşması ile taahhüt etmiştir.
Sayfa 14 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1654 yılından itibaren ise Ukrayna'da stratejik noktaları ele geçiren Ruslar, Karadeniz kıyılarına ulaşmayı başarabilmişlerdir. Büyük Rusya'nın doğuşu olarak görülen bu adım ise, Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı'nı, Rusya Çarlığı ile karşı karşıya getirmiş ve nihayetinde, Kırım Hanlığı'nın da iştirakiyle Osmanlı Ordusu, Rusları yenilgiye uğratmıştır. Böylece Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında ilk anlaşma olan Bahçesaray Antlaşması (03.01.1681) imzalanmıştır.
18. yüzyıl ise Rusya'nın belki de en şanslı yüzyılı olmuştur. 1711 yılında, Prut'ta bataklığa sıkışıp kalan ve etrafı Osmanlı Ordusu ile Kırım Ordusu tarafından çevrilen Ruslar, büyük bir ümitsizlik içinde yok olmayı beklemektedirler. Lâkin Rus devlet ricalinin Baltacı Mehmet Paşa'ya sunduğu barış şartları ve hediyeler Rus Ordusunun yok olmasını engellemiştir. Yapılan muhalefete rağmen Baltacı Mehmet Paşa'nın Rus ikramlarına kanması, şüphesiz ki tarihin çok farklı bir yöne doğru gitmesine sebep olmuştur.
Sayfa 15 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
18. yüzyıl ise Rusya'nın belki de en şanslı yüzyılı olmuştur. 1711 yılında, Prut'ta bataklığa sıkışıp kalan ve etrafı Osmanlı Ordusu ile Kırım Ordusu tarafından çevrilen Ruslar, büyük bir ümitsizlik içinde yok olmayı beklemektedirler. Lakin Rus devlet ricalinin Baltacı Mehmet Paşa'ya sunduğu barış şartları ve hediyeler Rus Ordusunun yok olmasını engellemiştir. Yapılan muhalefete rağmen Baltacı Mehmet Paşa'nın Rus ikramlarına kanması, şüphesiz ki tarihin çok farklı bir yöne doğru gitmesine sebep olmuştur.
Osmanlı Devleti için 19. asır şüphesiz ki en uzun yüzyıl olacaktı. Bu yüzyılda devleti büyük bir gaileye maruz bırakan belki de en önemli husus Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanıydı. Bu isyan ile başa çıkamayan II. Mahmut çareyi baş düşmanında aramış ve Rusya'dan yardım talep etmişti. Nihayetinde, iki devlet arasında Hünkâr İskelesi Anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma gereğince Rusya; Osmanlı Devleti'ne silah ve ekonomik yardımda bulunacaktı. Bu yardım karşılığında ise Ruslar. Boğazlar konusunda söz sahibi olmuştu. Bu durum, ilerleyen süreçte yeni sorunlara kapı aralayacaktır. Zira artık Boğazlar hakkında Rusya'nın söz sahibi olması, bütün Avrupa'nın sorunu haline gelmişti. Durumdan rahatsız olan Avrupalı büyük devletler bir araya gelerek Rusya'nın Boğazlar üstündeki ayrıcalığını kaldırmış ise de Boğazlar Sorunu 19. yüzyıl itibarıyla tüm Avrupa'yı ilgilendiren bir sorun hâline dönüşmüş ve etkisini de günümüze dek sürdürmüştür."
Sayfa 16 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca Anlaşması'yla beraber Rusya, Osmanlı Devleti'ne karşı üstünlüğünü kanıtlamıştır. Bu anlaşma; 299 yıl Osmanlı kalmış olan Kırım Hanlığı'nı müstakil bir devlet konumuna çevirmiş ise de bu devletin ömrü çok uzun sürmemiş ve Rusya'nın 1783 yılında işgal ve ilhakı sonucunda yıkılmıştır. Bunun ardından Osmanlı Devleti 1787 yılında Ruslara yeniden savaş açmışsa da Rusya ve onun safında savaşa müdâhil olan Avusturya karşısında başarılı olamamış 1792 yılında Yaş Anlaşması'nı imzalamak zorunda kalmıştır.
Sayfa 16 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
19. yüzyılda, Çar I. Nikola döneminde "Hasta Adam" olarak addedilen Osmanlı Devleti'nin bütünlüğü net bir şekilde tehlikedeydi. Rusya niyetini açık şekilde belli ediyor ve daha cüretkâr hamlelerde bulunarak kendisini Osmanlı coğrafyasındaki Slavların ve Ortodoks Hristiyanların hamisi olarak görüyordu. Bu sorun ise Osmanlı Devleti ve onun yanında yer alan (İngiltere, Fransa, Sardunya ve Piemonte'den oluşan) müttefikleri ile Rusya arasında Kırım Savaşı'nı (1853-1856) tetiklemiştir. Rusya'nın yenilgisi ile sonuçlanan bu savaş neticesinde Osmanlı Devleti geçmişe dönük kimi prangalardan kurtulmuş ise de bu harbin Osmanlı maliyesi üzerinde çok ağır bedelleri olmuştu.
Sayfa 18 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Kırım Harbinin rövanşını 93 Harbinde acı şekilde alan Rusya, Osmanlı Devleti'ni yine çok büyük bir buhrana sokmayı başarabilmişti. Öyle ki, savaş esnasında Osmanlı Devleti başkentinin Bursa'ya nakledilmesi dahi düşünülmüştü. 93 Harbi, Osmanlı'ya getirdiği büyük mali yıkımın yanı sıra; Balkan uluslarına devletleşme yolunda büyük ümit vermiş ve bunun ceremesini de Osmanlı Devleti Balkan Harbi'nde acı şekilde çekmişti. Tüm bu savaşlardan daha vahimi belki de Osmanlı Devleti'nin Cihan Harbi'ne Rus korkusu sebebiyle sürüklenmesiydi. Zira Moskova'da gerçekleşen 21 Şubat 1914 tarihli Büyük Encümen Toplantısı Osmanlı Devleti için adeta bir ölüm kararıydı. Rusya'nın bu düşmanca siyasetine rağmen, Osmanlı Devleti ricali Ruslarla görüşerek onlara ittifak önerisinde de bulunmuştu. Fakat bu teklifler katişekilde reddedilmisti. Kısacası, Osmanlı Cihan Harbi'ne sürüklenmişti. Buna ilâveten Osmanlı Devleti, Rusya haricindeki diğer İtilaf kuvvetleriyle de belirli dönemlerde (1908-1914) görüşmelerde bulunmuş olsa da hiçbir İtilaf devletinden toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik herhangi bir teminat elde edememişti.
Sayfa 19 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Cihan Harbi esnasında Baltık ve Çanakkale yolunun Müttefiklerce kapatılması Rusya'yı oldukça zor duruma sokmuştu. Bunlar kadar önemli bir diğer husus da Rus Ordusu'nun Doğu Prusya'daki Tannenberg Muharebesi'nde (26-20.08.1914) Almanlara karşı uğradığı büyük bozgundu. Rusya'nın savaş içinde girdiği bu çıkmaz, sonun başlangıcı olmuştur. Bu dönemde Rus Ordusu'ndan kaçan asker sayısının 1 milyonu bulduğu tahmin edilmektedir. Yani, Çar II. Nikola'nın bel kemiği olan ordu, kendisine sırt dönmeye başlamıştır. Çürüme sadece askeri alanla sınırlı değildir. Kabinede yapılan değişiklikler ve Meclis toplantılarının sürekli olarak ertelenmesi de halkın öfkesini giderek arttırmaktadır. Nihâyetinde ordu ve fakirlik içerisindeki halk, devrimci grupların da propagandasıyla birlikte 27 Şubat 1917 tarihinde Çar II. Nikola'ya isyan bayrağını açmış ve Rus Parlamentosu'nda bulunan "İlerici Blok", "Geçici Devlet Duma'si Komitesi"ni kurarak dizginleri eline almıştır.
Sayfa 24 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
87 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.