Karakolcuların bu denli planlı ve programlı şekilde ortaya çıkması en nihayetinde Bolşeviklerin de ilgisini çekmiş ve Shalva Eliava (!), Kara Vasıf ile görüşerek ona bazı tekliflerde bulunmuştur. Kara Vasıf konuşmayı şöyle özetlemektedir: "Rus Bolşevikleri Kırım'da bir Umur-u Şarkiye (Doğu işlerinden sorumlu bir şube) şubesi tesis etmişler, bize buraya (Shalva Eliava isimli) bir adam yollamışlar, bu zat bizden iki murahhas (delege) istiyor. Teklifi, hilafet ve esasat-i diniye beyne'l-islâm bilinecek şeylerdir. Bizim istediğimiz derhal demokrat bir idare-i hükümet teşkili, amele ve köylünün himâyesi ile teşkilat-ı icrası (yürütme organi) ve idarey-i iştirakleri (yönetime katılımları) temin olunsun. Büyük sermaye ve imtiyazlı şirketler, bankalar cemaat nâmina devredilsin. Biz, Türklere neden Kırım'da altın ve gümüş ihzar ettik ve harekâtı müştereke-i askeriye icrasında (ortak askeri harekât yapılmasında) yardıma hazırız. İngilizler ve Fransızlar memleketinizden tard olunsun (çıkarılsın)..."
Süreç ilerledikçe Bolşeviklerle olan ilişkilerini kuvvetlendiren Karakol Cemiyeti Mustafa Kemal Paşa'nın uyarısına kulak asmamış ve Bolşevik temsilciler ile görüşerek bir anlaşma imzalanmıştır.