Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Milli Mücadele Döneminde Sosyalist Hareketlerin Tasfiye

Tasfiye

Burak Candemir

Tasfiye Sözleri ve Alıntıları

Tasfiye sözleri ve alıntılarını, Tasfiye kitap alıntılarını, Tasfiye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kafkasya bölgesi uzunca yıllar Rus Çarlığı'nın işgali ve tahakkümü altında kalmış, 1917 yılıyla beraber ise; Çarlığın lağvedilip Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle beraber. Ruslar bu bölgeden geri çekilmişti. Bolşeviklerin açtığı boşluğa Osmanlı Devleti olanca gücüyle yüklenmiş ve Bakü de dahil olmak üzere Kafkasya'da iyi bir nüfuz alanı yaratabilmişti. Fakat Cihan Harbi'nin Osmanlı Devleti'nin de üyesi olduğu Merkezi Devletler yenilgisiyle bitmesiyle beraber Osmanlı Ordusu Kafkasya'dan çekilmek zorunda kalmış ve Kafkasya'da İtilaf güçlerinin nüfuz alanları oluşmaya başlamıştı. Özetle: Bolşevik Rusya ile Anadolu arasına bir Kafkas Seddi çekilmişti. İtilaf güçlerinin Kafkasya'daki ilk nüfuz yaratma çabaları ise Batum'da görülmüştü. Bölge: İngilizler, İtalyanlar ve Fransızlar gibi müttefik devletler arasında bir yağma yarışına sahne olmaktaydı. Bu yaşananlar için Echo de Paris gazetesi 2 Kasım 1918 tarihinde "Rusya'ya karşı harekât için önemli bir üsse sahibiz" diyerek, bölgenin İtilaf kuvvetleri için ne anlama geldiğini itiraf etmekteydi.
Sayfa 87 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Suphi ve kafilesi 28 Aralık 1920 tarihinde Kars'a geldi. Budu Mdivani de burada toplamda yirmi dört gün kadar kalmıştı. Mdivani'nin davranışlarından rahatsız olan Kâzım Karabekir Paşa şunları söylemekteydi: "Mdivani 24 gün kadar misafirliğinde boş durmadı. Civar Malakan köylerinde gizli Bolşevik teşkilatı yaptı. Mustafa Suphi heyetini idare etti, yola çıkardı. Bir sefirin Kars'ta bu kadar uzun müddet oturması ve civar köylerde dolaşması pek ayıp ve pek kaba bir hareketti." Mustafa Suphi artık Anadolu sınırlarına girmişti ve Ankara'ya ulaşmak istiyordu. Mustafa Kemal Paşa ise bu fikre olumsuz bakıyordu. Bu sebeple cüretkâr bir teşebbüse girişildi. Bu teşebbüsün başında ise Kâzım Karabekir Paşa bulunmaktaydı. Paşa'nın bu konudaki en büyük yardımcısı da Erzurum Valisi Hamit Bey idi. Amaç: Suphi'yi Ankara'ya değil, Kafkasya'ya Karadeniz üzerinden geri göndermekti. Bu sebeple, Mustafa Suphi henüz Ankara'ya doğru yola koyulmadan gideceği güzergâh Kâzım Karabekir Paşa tarafından belirlenmişti. Yapılan plana göre Mustafa Suphi Kars'tan Ankara'ya Erzurum yoluyla gidecekti. Paşa Erzurum Valisi Hamit Bey'e gönderdiği mektupta ise Erzurum'da Mustafa Suphi aleyhinde gösteriler düzenlenmesini ve bu uğurda propaganda yapılmasını yazmaktaydı. Ayrıca Paşa, bu teşebbüs yapılırken Bolşevikleri tetiklememek için dikkatli olunmasını ve bütün tepkilerin Suphi'nin şahsında yapılmasını istemekteydi.
Sayfa 81 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Diğer İttihatçı ileri gelenlerin aksine Berlin'de kalmayı tercih eden Talât Paşa'nın temaslarının odağında da Bolşevikler bulunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Talat Paşa Hollanda ve Belçika'ya gitmiştir Hollanda'nın Lahey şehrinde Huysmang ve Çengilligibi sosyalistlerle görüşmüştür. Ancak Talât Paşa burada pek hoş karşılanmamış
Sayfa 71 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Karakolcuların bu denli planlı ve programlı şekilde ortaya çıkması en nihayetinde Bolşeviklerin de ilgisini çekmiş ve Shalva Eliava (!), Kara Vasıf ile görüşerek ona bazı tekliflerde bulunmuştur. Kara Vasıf konuşmayı şöyle özetlemektedir: "Rus Bolşevikleri Kırım'da bir Umur-u Şarkiye (Doğu işlerinden sorumlu bir şube) şubesi tesis etmişler, bize buraya (Shalva Eliava isimli) bir adam yollamışlar, bu zat bizden iki murahhas (delege) istiyor. Teklifi, hilafet ve esasat-i diniye beyne'l-islâm bilinecek şeylerdir. Bizim istediğimiz derhal demokrat bir idare-i hükümet teşkili, amele ve köylünün himâyesi ile teşkilat-ı icrası (yürütme organi) ve idarey-i iştirakleri (yönetime katılımları) temin olunsun. Büyük sermaye ve imtiyazlı şirketler, bankalar cemaat nâmina devredilsin. Biz, Türklere neden Kırım'da altın ve gümüş ihzar ettik ve harekâtı müştereke-i askeriye icrasında (ortak askeri harekât yapılmasında) yardıma hazırız. İngilizler ve Fransızlar memleketinizden tard olunsun (çıkarılsın)..." Süreç ilerledikçe Bolşeviklerle olan ilişkilerini kuvvetlendiren Karakol Cemiyeti Mustafa Kemal Paşa'nın uyarısına kulak asmamış ve Bolşevik temsilciler ile görüşerek bir anlaşma imzalanmıştır.
Sayfa 44 - Mavi Gök YayınlarıKitabı okudu
Tokat mebusu Nazım; Son savunmasını 21 Mart 1921'de gizli oturumda vermiş, 12 Nisan'da tutuklanmış ve 9 Mayıs'ta on beş yıl küreğe mahkum edilmiştir. Fakat, Sanılanın veya koparılan onca yaygaranın aksine, Nazım Bey vatana ihanetten dolayı herhangi bir ceza almamıştır. Aldığı ceza taklib-i hükumet suçlamasıdır. Bu, bize Nazım Bey'in Bolşevikler'e herhangi bir casusluk yapmadığını göstermektedir. Bolşeviklerle temas için TBMM tarafından görevlendirilen Bekir Sami Bey (Kunduh) heyetinde bulunan Yusuf Kemal Tengirşek'in anılarına baktığımızda da Çiçerin'in TBMM'de olan bitenleri herhangi bir casus vasıtasıyla öğrendiğine yönelik bir bilgi görmemekteyiz. Bu yaşananlar bize; Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu solunu tasfiye planında Nazım Bey'in kurban olarak seçildiğini göstermektedir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Yeniş Ordu Cemiyeti'ne katıldıktan sonra Çerkez Ethem'in fikir dünyasında Bolşevizme doğru ciddi bir eğilim meydana gelmiştir. Ethem hatıratında bu konuya dair şunları söylemektedir: "Hakikaten Rus Sovyet merkezinin maddeten ve siyaseten çok ciddi ve samimi görünen yardımlarına mazhar oluyorduk. Ankaramızın Moskova ihtilal Merkezi ile dostluk münasebetleri günden güne artıyordu. Bolşeviklerin lehimize mühim, hatta nakdi muavenetleri, gizli ve aşikar bizi iltizam eden dostlukları inkar edilemeyecek kadar meydanda idi... Moskova yoldaşları Türk ihtilal ileri gelenleri arasında da daha ziyade beni emin buluyorlardı."
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de sosyalist bir devrim olacağına yönelik beklentiler tamamen kapanmıştır. Kısacası Mustafa Kemal Paşa, başından beri kararlı olduğu şekilde Bolşevikleri Türkiye'nin içişlerinden uzak tutmayı başararak, Türkiye'yi Sovyet uydusu bir devlet olmaktan kurtarabilmiştir. Hatta ilerleyen sürecin sonu da göz önüne alındığında denebilir ki, Sovyet Tabiiyetine girmemiş tek Türk devleti Türkiye olmuştur. Türkiye, Yağmurdan kaçarken doluya tutulmamıştır. Nihayetinde Mustafa Kemal Paşa, Bolşevikleri Anadolu'dan tasfiye etmiştir.
Geri18
87 öğeden 81 ile 87 arasındakiler gösteriliyor.