Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tavcan Gönderileri

Tavcan kitaplarını, Tavcan sözleri ve alıntılarını, Tavcan yazarlarını, Tavcan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Atatürk on yıl daha yaşasaydı.Yücel (Hasan Ali Yücel) daha on yıl bakanlıkta kalabilseydi devrimler sağlam temellere oturtulmuş olurdu."
Sayfa 212 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Laiklik bilime sonsuza dek saygılıdır, laiklik de özgürlüğün başka adıdır."
Sayfa 195 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Yücel'in dediği gibi Atatürk devrimleri yobazlığa, akılsızlığa, geriliğe, uygarlık düşmanlarına karşıdır, Müslümanlığa karşı değildir."
Sayfa 195 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Uçak çağında kağnı gibi yürürüz." -Hasan Âli Yücel
"İçinde bulunmaya mecbur olduğumuz uygarlık dünyasının kökü eski Yunandır. Hümanizma iyi anlaşılmazsa taassupçu düşünceler egemen olur ve yüzyıldır özlemle beklediğimiz düşünce kalkınması olamaz. Uçak çağında kağnı gibi yürürüz. Miladdan beş yüzyıl önce doğan Yunan uygarlığı bilinmezse bugünün ileri yaşayışı tümü ile kavranamaz."
Sayfa 115 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Atatürk'ün her şeyden önce Türkiye'nin bağımsızlığını, özgürlüğünü yok etmek isteyen emperyalizme ve kapitalizme karşı açtığı savaş bu kez köy enstitüleriyle, bilgisizliğe, karanlığa ve iç sömürüye karşı açılmıştır. Bu savaşla köyler uyandırılacak ve bir baskı grubuna dönüşecektir. Yüzyıllardır horlanmış, ezilmiş ve savaşlara sürülmüş köylü artık eğitilecek ve ülkenin gerçek sahibi olduğunu anlayacaktır.
Sayfa 100 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Köy Enstitülerinin Önemi !
Her işin başı köye dayanır. Gücünü köyden almayan hiçbir iş gelişemez. Köylünün katılmayacağı hiçbir hareket güzel ve güçlü olamaz. Köylüsüz yeni bir uygarlık yaratılamaz. Köy canlanmadıkça ülkenin yaşamı canlanamaz. Köylü gülmedikçe kentli gülmez. Köylü doymadıkça ulus doyamaz. Köylü hastalıklıysa ülke de hastalıklı olur. Köyde mezarlıklar büyürse kasabalarda da büyür. Köylü köleleşirse ulus da köle olur. Köylü sürünürse ulus da sürünür.
Sayfa 89 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Bu insanlar canavar kesildi. Sivil halkı bombalıyorlar. Böyle savaş mı olur? Askerlere hiç böyle şey yakışır mı?"
Sayfa 63 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"... tarihte eşi görülmemiş bir öç alma örneği"
Hitler her şeyi inceden İnce düşünmüştü. 22 yıl önce Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Almanların teslimini belgeleyen mütareke anlaşması Paris'e 80 km uzaklıkta, Fontainbleau yakınlarında Campiégne ormanında anıt gibi saklanan bir vagonda imza edilmişti. Bu kez üst düzeydeki tüm Alman ve Fransız komutanları 22 Haziran'da oraya getirildi. Aynı masada yerlerini aldılar. Hitler de masanın başına oturdu. Fransa'nın teslim anlaşması orada imzalandı. Bu, tarihte eşi görülmemiş bir öç alma örneğiydi.
Sayfa 60 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Onun yerini hiç kimse asla dolduramaz!"
... radyolar Atatürk'ün o sabah öldüğünü duyurdular. O akşam yalnız Ata'nın anısına kadehler kaldırıldı. (...) Gözler sulandı. Herkes "Şimdi ne olacak? diye soruyordu. Hepsinin umudu İnönü'ndeydi. "İsmet Paşa onun yerini doldurur," diyorlardı. Ama "Onun yerine hiç kimse asla dolduramaz!" diyenler ağırlıktaydı. Herkes Gazi'nin ağır bir hastalığa yakalandığını biliyor ama onun yok olacağını hiç kimse aklına getiremiyordu.
Sayfa 46 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Gençler, Atatürk'ün devrimleri nasıl hazırladığını ve müziğimizin geleceğini hazırlarken bilimsel kaynakları nasıl araştırdığını görüyor musunuz? Onun devrim konularına nasıl bir titizlikle eğildiğini görünce geleceğe olan inancım daha da güçlendi."
Sayfa 21 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"... Paşa Hazretleri bir hafta sonra beni yine Çankaya'ya çağırdı. Yine aynı heyecanla gittim. Paşa o gün benimle yalnız müzik üzerinde konuştu. Müzik konuları onu çok yakından ilgilendiriyordu. Düşünebiliyor musunuz, bir başkumandan, bir devlet başkanı, Cumhuriyet'i kurmuş bir insan, başında bin bir memleket sorunu var, onun kafası müzik sorunlarına takılmış, bir şeyler araştırıyor. Anlamak kolay değil."
Sayfa 20 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Her işin başı köye dayanır. Gücünü köyden almayan hiç bir iş gelişemez. Köylünün katılmayacağız hiçbir hareket güzel ve güçlü olamaz. Köylüsüz yeni bir uygarlık yaratılamaz. Köy canlanmadıkça ülkenin yaşamı canlanamaz. Köylü gülmedikçe kentli gülmez. Köylü doğmadıkça ulus doyamaz. Köylü hastalıklıysa ülke de hastalıklı olur. Köyde mezarlıklar büyürse kasabalarda da büyür. Köylü köleleşirse ulus da köle olur. Köylü sürünürse ulus da sürünür. Demek ki amaç köylüyü kalkındırmak olacaktır. Köylü bilinçlenecek biçimde okutulmazsa köy kalkınamaz.
Sayfa 89 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Od
Yazdan kalma günler getirirsin kara kış içinde/Bir serçe dala konar gibi güzel her söylediğin
Sayfa 157Kitabı okudu
221 syf.
5/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Hıfzı Topuz imzalı okuduğum en zayıf kitaplardan birisini geride bıraktım. Tabii ki her kitap mükemmel olmayacak, her kitap büyük etki bırakmayacak ama yani biraz ne bileyim roman değil hikaye demek de hakaret gibi olur, bir kurgu yok olay yok, zaman mekan desen hak getire. Biraz dönem yazısı gibi yani iki kişi üzerinden (Semiha Tavcan ile Sadi Gökdeniz) dönem insanları, gelişmeleri, olayları, yaşananlar gibi konulara dair yazılar yazılmış. Şimdi şunu da belirtelim ki benim büyük amcam öğretmen ve Allah ömür versin kendisi köy enstitüsü mezunu. Onun anlattıklarını zaman zaman dinlerdik ve burada da bunun yanında eğitim, eğitim çalışmaları, eğitim sorunları, halkevleri, köy enstitüleri gibi konulara değinildiğini görüyoruz. Ayrıca kitapta bahsedilen bu iki karakter arasında adına AŞK denilen şeyin çok iğrenç olduğunu düşünüyorum. Başka insanlarla beraber olacaksın sonra hiçbir şey olmamış gibi beraber olup devam edeceksin falan. Biraz kendine modern denilen insanların ilişkisine benzetilmeye çalışılmış ama ben tasvip etmiyorum. Tabi herkesin kendi görüşü bir şey diyemeyiz. Bana uygun şeyler değil haliyle. Diğer kitaplarıyla kıyasladığımda bu kitap maalesef sınıfta kaldı diyeceğim. Okumak isteyen olursa yardımcı olurum. İyi okumalar dilerim..
Tavcan
TavcanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 200562 okunma
"İçinde ise büyük bir burukluk vardı. Boğazında bir şeyler düğümleniyordu."
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.