Anenmin ölümünü düşünüyorum mesela. Acım hiç geçmeyecek gibiydi. Acaba neden oraya saplaniyoruz diye düşündüm bir ara, oraya, o korkunç yaşantıya, o büyük ya da küçük olumsuzluğa. Fani olduğumuz için herhalde. Yarın ölebiliriz ya da on dakika sonra ve yaşadığımız olumsuzluk her neyse çözülmeden, tamir ve telafi edilmeden bir sonsuzluk kazanır. Öldüğümüz anda acıyı atlatmanın da imkanı kalmaz. Sanırım bu yüzden kötülükleri hiç atlatamayacakmışız gibi kendimizi helak ediyoruz. Gerçi düşünce kuvvetiyle acıyı yaşamamak da mümkün degil.
Bazen kelimeler çok anlamsız şeylermiş gibi geliyor bana. Söylendiğini duyduğunda ya da yazıldığını gördüğünde bir an manası var zannediyorsun ama sonra yaşamaya başlıyorsun. Nasıl anlatsam? Kelimeleri yaşamla sınıyorsun.
Ait olmak. Kendini büyük bir şeyin parçası hissetmek, ne rahat. İnsanın her an içine gömülebileceği ne ürkütücü bir rahatlığı var, bu yapayalnız dünyada. Ben kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum.