Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Kemal / 1881-1919

Tek Adam - Cilt 1

Şevket Süreyya Aydemir

En Eski Tek Adam - Cilt 1 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Tek Adam - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, en eski Tek Adam - Cilt 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nitekim bir gün gelecek Mustafa babasının bu resminden, baştaki fes kısmını kestirerek yüz kısmını büyüttürecek ve kendisiyle aradaki benzerliği karşılaştıracaktır.Şu farkla ki, Ali Rıza Efendi'de ancak kendi halinde memuru canlandıran bu hatlar ve gözler, bir gün gelecek, oğlu Mustafa'da bütün dünyayı büyüleyecek derin, iradeli manalar alacaktır.
Kendisine gene de, ruhunda dayanaklar arar. Gene Namık Kemal'e sarılır : " Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten... "
Reklam
Ancak bu arada şunu önemle kaydetmeliyiz: Atatürk'ün Samsun'a çıkışı ile başlayıp bu savaşın, hatta Lozan antlaşması ile sonuçlanan devresi hakkında yabancı kaynaklar ve bilhassa İngiliz Dışişleri arşivleri, o kadar çok ve zengin belgelerle doludur ki bu belgelerin şimdiden yayınlanmış kısımları bile, baş döndürecek kadar çoktur. Mesela Türk Tarih Kurumu'nun sadece İngilizce olarak son yayınladığı 500 büyük sayfalık birinci cildi, henüz ve ancak "1919 Nisan - 1920 Mart" devresini içine alır. Halbuki bu konuda basılacak ikinci büyük cilt de ancak 1920 sonuna kadar olan belgeleri verecektir. Anlaşıldığına göre yalnız bu İngiliz belgeleri 7 büyük cilt tutacaktır.
Ali Rıza Efendi, belki de eski bir memur olmanın zihniyetinden hareket ederek kendini kanunlarla korumak, eşkıyaya teslim olmamak istiyordu. Bir defasında, vilayette asayiş ilerine bakan Ali Paşa'ya başvurdu. Eşkıyanın temizlenmesini istedi. Paşanın cevabı şuydu: -En iyisi, sen bu kereste işini bırak! Ali Rıza Efendi biraz yalvarınca da, paşa, eşkıyayı kovalamaktansa, eşkıyanın barınmaması için Olimpos ormanlarını yaktırmaya karar verdi. Orman bitince hem kerestecilik hem de eşkıya ortadan kalkacağı için mesele kökünden halledilmiş olacaktı...
"Kurmay mektebinde, kendi benliğinde manevi huzursuzluk içindeydi. O kendisinde mana ve mahiyetini henüz algılayamadığı duyguların çarpıştığını hissediyor, fakat bunlara ne müspet ne menfi, bir türlü anlam veremiyordu. "O küskündür, kederlidir ve ruhundan gelen anlaşılmaz bir mana ile asidir. Fakat kime karşı ve niçin? Bunu kendi de bilmez." (...) Halini kendisi şöyle anlatır: "Kalkıyorum. Ama keyfim yerinde değildir. Kafam ve vücudum yorgundur. Tersanede buluştuğumuz arkadaşlar benden daha çok zinde, benden daha çok şendirler." (...) Bu buhranların normal belirtileri, kendini çevresindekilerden ayrı görmektir. Kendinde hususiyetler sezmektir. Fakat bu hususiyetleri şekilleştirememektir. (...) Ama bunlar onun canlılığını bütünüyle kösteklemez. Bir taraftan okur, ne bulursa okur, diğer taraftan derslerin, kurmay problemlerinin içinde yoğrulur.
...Zaten insan hamurunun soyluluğu buradadır. Bir gün gelip bir misyonu olacak insan, bu misyonun ne olabileceğini kesin olarak sezmese bile, kendi ham maddesini durmadan işleyen insandır. Bu ham madde, o insanın kendi kabiliyetleri ve ihtiraslarıdır. Kendini yapan, kendini aşabilen ve çevresinden sivrilebilecek olan insan, ancak bu soy insan'dır. O da kendini her tarafa çarpar. Derslerin dışında en ihtiraslı meşgalesi siyasi düşüncelerdir. Bu düşünceler gerçi dumanlıdır, belirsizdir. Ama mademki onu günlük sınırların dışına aşırmaktadır, o halde vardır ve gerçektir. Önemli olan da budur.
Reklam
...Enver Paşa'nın cevabı şudur: -Mustafa Kemal'in mirlivalığa (tuğgeneral) terfi iradesi cebimdedir. Ama siz onu bilmezsiniz. O hiçbir şeyle memnun olmaz. General olur, korgenerallik ister. Orgeneral olur, müşirlik ister. Müşir yaparsınız, bununla yetinmez, padişahlık ister! Mustafa Kemal'e, Enver Paşa'nın bu sözlerini naklettikleri zaman cevabı şu olmuştur: -Ben Enver'in bu kadar zeki ve ileri görüşlü olduğunu bilmezdim...
İşte bu adam, şartlara, olaylara boyun eğmeyen, şartları ve olayları yeniden yoğurup yeniden inşa etmeye muktedir olan, hem bu uğurda yalnız kellesini değil, asıl zekasını, idaresini ve ihtirasını koyan adamdır. Çünkü kelle, en son gidecek şeydir. Çünkü kelle gidince zeka, irade ve ihtiras kalmaz.
Enver ve Mustafa Kemal Paşa
Enver Paşa: Mustafa Kemal'in terfi iradesi cebimdedir.Ama siz onu bilmesiniz.O hiçbir şeyle memnun olmaz.General olur,korgenerallik ister Korgeneral olur,orgenerallik ister.Orgeneral olur,müşirlik ister.Müşir yapmazsanız bununla da yetinmez padişahlık ister. Mustafa Kemal'in Enver Paşanın bu sözlerini naklettiklerinde cevabı şu olmuştur.. -Ben Enver'in bu kadar zeki ve ileri görüşlü olduğunu bilmezdim..
Sayfa 271 - RemziKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.