Bundan başka Rauf Bey'in Çankaya'da kendisine şu sözleri söylediğini bildirir:
"- Ben, İsmet Paşa ile karşı karşıya gelemem. Onun istikbalinde bulunamam. Müsaade ederseniz, muvassalatinda burada bulunmamak için dairemde bir seyahate çıkayım."
Eski vekillerden Hilmi Uran'ın hatıralarında naklettiği ve vaktiyle kaymakamlık yaptığı Ege bölgesinde rastladığı bir köylüyle arasında geçen şu konuşma ne kadar düşündürücüdür:
"_ - Hemşeri sen ne iş yaparsın?
- Esaslı bir isim yoktur bey, ikide bir askere gel derler, gider gelirim..."
Yüzyıllardan beri kullanılan yazı, bundan sonra da pek ala devam edebilir. Âlimler, bütün okuryazar kimseler, hece sınıfı çocuklarına dönecekler. Yazı değişirse kütüphaneler dolusu basma ve yazma eserlerden nasıl faydalanılacak?
Barışı kazanmak, harbi kazanmak kadar önemlidir denilir. Hele bazı harb sonları vardır ki, o harb sonlarında, onu kazanabilen için bir çağ dönemi değerindedir.
Yeni Türkiye için Lozan andlaşması böyle bir değerdeydi.
"Efendiler, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, medeniyet tarikatıdır."