Temiz Yürekle
Attila JózsefEn Eski Temiz Yürekle Sözleri ve Alıntıları
En Eski Temiz Yürekle sözleri ve alıntılarını, en eski Temiz Yürekle kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman damla damla eriyip gitmede
Karnım tok sütüne masalların
Ben gerçek ve elle tutulan
bir dünyayla beslenmekteyim
Göğün köpükleridir yükselen üstünde o dünyanın.
Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayı
Göremiyorum, deney tüpüne bakan
bir doktor rahatlığıyla
Diz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimi
"Varlığımın derininden gelen mesajları dinliyorum…", "‘Ben’ denilen şey yok artık. Bu şiiri yazarken yutuyorum son kırıntılarını da"
Mutluyum: Ruhum bir çocuk;
Flora seviyor beni. Ve işte, çıplak güzel aşkımıza tanklarla silahlarla harekete geçiyor alçakça en aşağılık takımı insanların!
Sayfa 133
Ve avuntuyu ikimizde buluyorum ancak, yaşayabilme gücünü
Sayfa 133
Yakalayıp beni asarlar,
Kutsal toprağa atarlar
Ve güzelim güzeli yüreğimden
bir ot biter, yiyeni öldüren.
Sayfa 83
Korkuyorum yaşamı yitirmekten
Neyim var ki ondan başka.
Bunu da hesaba katıyor her şeyi düşünen bir us.
Soğusa bile şu gücenmiş yeryüzü
Alevli kalacak Flora’yla benim aşkım!
Sayfa 134
İnanılmaz ağlıyası bir sevgi duydum!
Okuyunca şiirlerini ve intiharını
Ölümü nasıl dokundu içime
Anımsarım...
Sayfa 11
Yurduna, sınıfına, annesine duyduğu sevgi
Yoksulluk, faşizm ve şizofreni
Aşklar, acılar ve yürek üzgünlükleri
Yani çağdaş olan ne varsa
Süren şimdi bizim de hayatımızda
Öylesine ince, ağrıyan bir yan buldum şiirlerinde.
Sayfa 11
Gereklisin bana Flora!
Köylere elektrik, köylere ev, okul, çeşme gibi;
Çocuklara oyun, bakım
İşçilere insan olma bilinci gibi.
Örnek gibi, erdem gibi yoksula,
Gerektiği gibi parlak bir usun toplumumuza,
Bu karmakarışık dokuya.
Bulması için kendi yönünü
Sayfa 53
Temiz Yürekle
Ne babam var, ne annem
ne tanrım var, ne ülkem
ne beşiğim var, ne kefenim
ne öpücüğüm var, ne sevgim.
Üç gündür bir şey yediğim yok,
ne az yerim, ne çok.
Yirmi yaşım güç kaynağı,
satıyorum yirmi yaşımı.
Alan kimse çıkmazsa
ben de satarım şeytana.
Hırsızlık ederim bozmadan yüreğimi,
gerekirse hatta vururum birini.
Yakalayıp beni asarlar,
kutsal toprağa atarlar
ve güzelin güzeli yüreğimden
bir ot biter, yiyeni öldüren.
O zamanın parasıyla
yirmibeş lira maaşım
yıl yetmişüç daha sigaraya bile başlamamışım
Ankara Birası yok satıyor
çünkü yok,
Tünel-Beyoğlu, Pasaj'da bir bira,
Arjantin iyi de bugün arife,
boşver, bayramsonu içerim
çoğu dinden imandan çıkarır,
azı tevekkülden mi ne
dindar eder adamı şu para denen meret
hem ilk maaştan kafa çekilmez derler
kaçarmış bereketi,
nasıl olsa hayat bir tren
çok istasyon var daha arada iner içerim.
Sallandığıma bakılırsa bir gemi olmalı hayat
amaaan şimdi bayram seyran, sonrası faşizm
Yedinci Adam
Şu dünyada düşeceksen yollara,
İyisi mi yedi kez doğmaya bak
Bir kez, yangın çıkan bir evde doğ,
Bir kez, buzdan soğuk sellerde,
Bir kez, azgın deliler arasında,
Bir kez, olgun bir buğday tarlasında,
Bir kez de kimsesiz bir manastırda,
Bir ağızdan ağlayan altı bebek, yetmez:
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Canını kurtarmak için
Tek Bir Kişi Okusun
Tek bir kişi okusun isterdim şiirlerimi:
Hani beni tanıyan, candan seven biri,
Başında kavak yelleri esen benimki gibi:
Bir tek o görebilirdi önceden olup bitecekleri
Ve kalkıp bu büyük boşluğa biraz insanlık eklerdi...
Onun yüreğinde de artık benimki gibi,
Kurtla kuzu, yan yana gezerdi...
İnsan çocuk daha, bunu biliyorum
Ama büyümek istiyor, işte bu onun deliliği.
Anne-babası sevgi ve akıl
Ona göz kulak olsalar bari...
Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayı
Göremiyorum, deney tüpüne bakan
bir doktor rahatlığıyla
Diz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimi
Sevgilim, bir an önce gelmezsen yardımıma.