Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Attila József

Attila Józsefİhtiyar Kunduracı yazarı
Yazar
9.0/10
11 Kişi
31
Okunma
21
Beğeni
1.766
Görüntülenme

Hakkında

20. yüzyılın en önemli ve en tanınmış Macar şairlerindendir. Uluslararası düzeyde ise modern Macar şairleri arasında en çok tanınandır. Şiirleri sayısız dile çevrilmiştir ve yapıtları dünyanın birçok ülkesinde edebiyat dersleri çerçevesinde okutulmaktadır. Budapeşte'de doğan Jozsef, zor bir çocukluk ve ilkgençlik geçirdi. Fakir bir ailenin üç çocuğundan biriydi. Babası bir sabuncu, annesi ise hizmetçiydi. Babası, şair üç yaşındayken evi terk etti ve Amerika'ya kaçtı. Diğer iki kardeşiyle birlikte,annelerinin çocuklarına bakmak için insanüstü bir çabayla çalışmasına ve sonunda yorgunluktan hasta düşmesine şahit oldu. Annesinin hastalanması üzerine Macar Çocuk Esirgeme Derneği tarafından Ocsöd köyünden bir aileye evlatlık verildi.Evlatlık verildiği aile ona domuz çobanlığı yaptırdı ve ona Pista adını verdi. Orada 7 yaşına kadar yaşadı.Daha sonra annesinin sağlığına kavuşması ile tekrar onun yanına döndü ve onun ölümüne kadar eve katkı sağlamak için çeşitli işlerde çalıştı.Örneğin;sinemalar da su sattı. 14 yaşında annesini kaybetti. Attila József, bir şizofrendi ve ömrü boyunca pek çok kez ölmeyi denemişti. İlk intihar girişimini 9 yaşında yapmıştır. Bu dönemle birlikte kendini okumaya ve yazmaya veren Jozsef'in ilk şiirleri yerel gazetelerde görünmeye başladı.O dönem ülkenin en önemli edebiyat dergisi olan 'Nyugat' da şiirleri çıktı.17 yaşında ilk şiir kitabı olan "Güzellik Dilencisi"ni yayımladi.Bu kitapta yer alan 'Baş Kaldıran İsa' şiiri ile Tanrı'ya hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında dava açıldı. Liseyi dışarıdan bitirerek, üniversitede edebiyat ve felsefe derslerine devam etmeye başladı. İkinci şiir kitabı "Haykıran Ben Değilim" 20 yaşında yayımlandı. Kitapta yer alan bir şiir yüzünden okuldan uzaklaştırıldı. Okuldan uzaklaştırılmasının sebebi ise faşizmin revaçta olduğu ülkede bu kitap devrimci olarak değerlendirilmiş olmasıydı bir profesör tarafından önce Viyana Üniversitesi'ne, daha sonra Paris'te Sorbonne'a devam etti. Her iki üniversiteyi de bitiremedi ve sonunda ülkesine döndü ve Budapeşte Üniversitesi'ne devam etti. Üniversitede Marto Vago adlı kadınla tanıştı ve ona aşık oldu. Çok zengin bir ailenin kızı olan bu kadınla,aralarındaki sınıfsal farklılığa rağmen aşk yaşadılar. Ruhsal durumu pek iyi olmayan Jozsef bu aşkın sanrılarıyla mücadelede zorlandı ve sonunda uzun bir süre hastanede gözetim altına alındı. 1930 yılında Macaristan Komünist Partisi'ne üye oldu. Ülkede faşizmin ağırlığını hissettirdiği dönemde parti çalışmalarında aktif olarak görev aldı. Kısa süre sonra partiyle fikir ayrılığına düştü ve sık görülen nöbetleri bahane gösterilerek partiden uzaklaştırıldı. 1931'de ruhsal sorunlar yaşarken yayımlanan "Yaz Geceleri" kitabı sakıncalı bulunarak hemen toplatıldı. 1932'de "Kenar Mahallede Gece", 1936'da "Çok Acıyor" adlı kitapları çıktı.1935 yılında bir kez daha hastaneye kaldırıldı. Şizofreni teşhisi koyulan Jozsef 1937 yılında kendini bir trenin altına atarak intihar etti.
Unvan:
Macar Şair
Doğum:
Ferencváros, Budapeşte, Macaristan, 11 Nisan 1905
Ölüm:
3 Aralık 1937

Okurlar

21 okur beğendi.
31 okur okudu.
46 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Temiz Yürekle
Ne babam var, ne annem ne tanrım var, ne ülkem ne beşiğim var, ne kefenim ne öpücüğüm var, ne sevgim. * Üç gündür bir şey yediğim yok, ne az yerim ne çok. Yirmi yaşım güç kaynağı, satıyorum yirmi yaşımı. * Alan kimse çıkmazsa ben de satarım şeytana. Hırsızlık ederim bozmadan yüreğimi, gerekirse hatta vururum birini. * Yakalayıp beni asarlar, kutsal toprağa atarlar ve güzelin güzeli yüreğimden bir ot biter, yiyeni öldüren.
Sayfa 83 - TEMİZ YÜREKLE (Seçme Şiirler) * Türkçesi: Kemal Özer - Edit TasnadiKitabı okudu
“Annemdi, ufak tefek, öldü erkenden, erken ölür çamaşırcı kadınlar çünkü, titrer ayakları taşıdıkları yükten ve ağrır ütü yapmaktan başları.”
Reklam
Sevgilim ne zaman sokaktan geçse serçeler barıştı güvercinlerle. Attila J.
Attila JÒZSEF
Atam Volga’dır, Anam Tuna Tuna’nın kıyısında genç kızlar çamaşır yıkar Tunanın çamurları Türk Kokar, Rumen Kokar, Tatar Kokar, Macar Kokar…"
-Yaşamayı seven bir ölümlü,
” Seviyorum seni, son soluklarını verene dek, yaşamayı nasıl severse ölümlüler.”
Yapı kredi yayınları
flora şimdi iki milyarlar zincirlemek için beni benden bir çoban köpeği yapmak için kendilerine fakat iyilik, şefkat ve incelik duyguları göç ettiler onların dünyasından güney'e. artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayı göremiyorum, deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıyla diz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimi sevgilim, bir an önce
Reklam
Tren raylarında bir ölü şizofren; Şair Attila József'i saygıyla anıyoruz... (1905 - 3 Aralık 1937) SEVECEKLERDİ BENİ İyi nedir kötü nedir düşünmüyorum Çalışırım, acı çekerim: yaşamım bu. Takma pervaneli kayıklar, çanak çömlek yaparım, Kötü zamanlarda kötü, iyi zamanlarda iyi. İşlerim sayısızdır! Yalnız sevgim, Sezmekle bunları, boyuna bir yere

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
24 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zorluklarla baş edebilme sanatıdır belki de hayat; toz pembe bir yaşam sunmaz her zaman... Yoksulluğu ve zorlu bir yaşam mücadelesini anlatan içli ama bir o kadar da güzel bir hikaye. Bu şartlar altında yaşayan küçük çocuğun ayakkabısını yama yapması için ihtiyar kunduracıya götürmesiyle başlıyor. Öylesine eskimiş ki ayakkabılar dikiş tutmayacak derecede harap durumdalar. İhtiyar kunduracının dikiş tutmaz diyerek geri çevirdiği ayakkabıların öyküsü yüreğe dokunur türden. Bakalım iyi insanlar hala var mı... Hikayenin devamında güzel şeyler olur belki... Beni etkileyen ender ve güzel kitaplardan. Bayram öncelerinde ayakkabılarımızı kunduracıya götürüp tamir ettirdiğimiz ve boyattığımız günlerin çocukluğunu yaşamış olmamdandır belki de. Her bayram yeni ayakkabılar alınmasa da kunduracıdan gelen ayakkabıların yeniliğiyle mutlu olduğumuz dönemler... Ah o güzel yıllar... Başlarda çocuklar için ağır bir konu mu diye düşündürse de kitap beni, öyle olmadığı kanısındayım. Çünkü; maalesef hayat bazen çocuk ya da yetişkin ayrımı yapmıyor. Çocukların da küçük yaşlarda böylesine de güzel bir şekilde resimlenmiş ve hikayeleştirilmiş dramatik eserlerle buluşturulmasında herhangi bir sakınca görmediğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İlkokul 1. sınıftan itibaren okumaya uygun. Yetişkinlerin de okuyup bir şeyler bulacağını düşünüyorum. Mutlu okumalar
İhtiyar Kunduracı
İhtiyar KunduracıAttila József · Yapıkredi Yayınları · 201817 okunma