İbn Abbas'ın (radıyallahu anh) rivayet ettiğine göre, Resûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur;
"Allah (celle celâluhü) adn cennetini yarattığı zaman orada, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin aklına gelmeyecek güzellikte nimetler yarattı. Sonra adn cennetine,Konuş, dedi.
Bunun üzerine adn cenneti üç kere, 𝗠𝘂𝗵𝗮𝗸𝗸𝗮𝗸 𝗺𝘂̈𝗺𝗶𝗻𝗹𝗲𝗿 𝗸𝘂𝗿𝘁𝘂𝗹𝘂𝘀̧𝗮 𝗲𝗿𝗺𝗶𝘀̧𝘁𝗶𝗿, 𝗱𝗲𝗱𝗶 𝘃𝗲 𝗽𝗲𝘀̧𝗶𝗻𝗱𝗲𝗻,
𝗕𝗲𝗻, 𝗯𝘂̈𝘁𝘂̈𝗻 𝗰𝗶𝗺𝗿𝗶𝗹𝗲𝗿𝗲 𝘃𝗲 𝗿𝗶𝘆𝗮𝗸𝗮𝗿𝗹𝗮𝗿𝗮 𝗵𝗮𝗿𝗮𝗺 𝗸ı𝗹ı𝗻𝗱ı𝗺 (𝗼𝗻𝗹𝗮𝗿 𝗯𝘂𝗿𝗮𝘆𝗮 𝗴𝗶𝗿𝗲𝗺𝗲𝘇),dedi."
İnsan bazen heves ettiği şeyleri elde edemeyebilir. Fakat Allah, bazen hiç beklenmedik yerlerden niyet ettiklerini karşına çıkarır. Hz. Musa'nın (a.s.) beklenmedik bir şekilde Firavun'un hânesinde yetişip peygamber olması gibi.
Hikmet ehli bir zat demiştir ki: Altı şey vardır ki, bunlarla kişinin cahil olduğu anlaşılabilir:
1. Yersiz öfkelenme. Bir kimse sebepsiz yere insanlara, hayvanlara ve hatta hoşuna gitmeyen her şeye kızarsa bu onun cahil biri olduğunun belirtisidir.
2. Faydasız konuşma. Akıllı kimse kendisine ve etrafındakilere fayda vermeyecek sözler sarf etmez. Aksi durum cehaletin alametidir. O halde kişi konuştuğunda hem dinine hem de dünyasına fayda verecek şeyler konuşmalıdır.
3. Yerinde olmayan harcama. Kişinin malını, hak sahibi olmayan ve kendisine ecir kazandırmayan yerlere vermesi, onun cahil olduğunun alametidir.
4. Herkesin yanında, uluorta bir sırrı ifşa etmek.
5. Herkese güvenmek.
6. Dostunu düşmanından ayıramamak. Yani kişi dostunu tanımalı ve dostluğun gereği olarak yaklaşmalı, düşmanını da tanımalı ki ondan kaçabilmeli. İlk düşman şeytandır. O halde ilk önce ondan uzaklaşmalıdır.
Kıskançlık sadece şu iki durumda caizdir.
Adamın birine Allah Kur’ân okumayı nasip etmiş ve o da gece gündüz onunla ibadet etmiştir.
Bir de adamın birine Allah bol servet vermiş, o da gece gündüz o maldan hayır etmiştir.