Hepimiz deneyimlerimizin mâhkumlarıyız; öyle ki deneyimlerimiz bizi, genellikle farkında olmadan, kendi kişisel içgörülerimizi kaçınılmaz gerçekler olarak tanımlamaya zorluyor. Toplumsal değişim felaketlerinin yarısı, kendimizi haksız olabileceğimize ikna edemememizden kaynaklanmaktadır.