Ömrümün başlangıcı yok, sonu var.
Dokunmadan sevgililerim gene bana gebe kaldılar. Sonsuzlukta dünyayı bir kırmızı soğan başı gibi eziyorum. Dünya benim varlığımla çoğalıyor.
Kalk Fahri! Gölgemde dolaşıp durma.
“Korkmayın, biz eleştirdiklerini değiştiremeyenlerdeniz. Yetkimiz yok. Proletarya değiliz. Biz içimizde uyanan ihtilallerin sonucu kendi kendimizi bodur bir ağaca asıp sallandıranlardanız. ”
Beni nasıl kullanacaklarını bilemedikleri için nefret ettiler sözlerimden. Oyunbozan dediler, bize katılmıyorsan aramızda ne arıyorsun? Hayatım uzun bir monolog oldu. Niye diyordum, her sözümde kötü bir maksat buluyorsunuz, mutlaka size mi benzemem gerekiyor? Görmüyor musunuz diyordum, size benzeyeceğime olmayan bir varlığa benzemeyi tercih ediyorum. Sizlerin mevcudiyetinizden dolayı, var olamayan kısa zamanda ölüveren çocukların ilk temsilcisiyim. Kendiniz gibi olmaya hiç mi utanmıyorsunuz?