''Bir ışık Galata Kulesinde, bir ışık Süleymaniye camiinde evlat! De bana, gördüğün nedir?"
- Galata göz gibi, Süleymaniye gönül gibi bakıyor baba!
"Eyvallah evlat!"
- Gözün etrafı alımlı, ışığı dışa yansıyor. Ne vakit, gözümü rahatsız eden ışıltısıyla Galata'ya baksam aklıma dünya geliyor.
"Eyvallah evlat!"
- Süleymaniye'de ışık içe kapanmış baba. Ne etrafı rahatsız ediyor ne de gözü yoruyor. Bir nebze nur, bir nebze huzur; ışık, Süleymaniye'yi efsunlu kılıyor.
"Beyaz sikke, mezar taşın; tennurre, kefenin olsun. Teslimiyetin, tekkemizedir. Bıraktığı, nefis; aldığın nefes'tir. Bu günden sonra sen Elif'sin; giydiğin, lâm ile elif."
"Memleketin vaziyeti iyi değil beyler! İki hafta evvel, Almanya'nın Rusya ile gizli bir anlaşma imzaladığını öğrendik. Gelen istihbarata göre; büyük harpte İngiltere Musul'u alamazsa, Almanlar Bağdat'a harekât düzenleyecek. Karşılığın da Ruslar'a Azerbaycan petrollerini verecekler!" Harbiye Nazırı, solgun gözlerle arkadaşlarına bakarken; "Abdülhamid, en kısa sürede hücrelerin başına geçmemizi ve gerekli tedbiri almamızı istiyor" dedi. "Nasıl olur Paşam! Almanlar bizim müttefikimiz değil midir?" "Hayır Süleyman Bey! Bizim, kendi hücrelerimizden başka müttefikimiz, bugün için yok gibidir! Büyük harp, Musul petrollerini ele geçirmek gayesiyle, İngiltere ve Almanya arasında cereyan edecektir. Hangisi kazanırsa kazansın, Musul'u Devlet-i Aliyye'den koparmak için elinden geleni yapacaktır!"