Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek Kitabı'nı sanırım pek çoğunuz okumuşsunuzdur. Tespih Ağacının gölgesinde Bülbülü öldürmek kitabının 1957 yılında yazılan ilk versiyonu.
Bülbülü Öldürmek kitabının çok sevdiği karakteri Jean-Louise “Scout” Finch, 20 yıl sonra New York’tan memleketine, babası Atticus Finch’in yanına döner.
Memleket ve coğrafik aidiyet konusunda bolca düşündüğüm bu günlerde, Scout ve Atticot aklıma düşünce bu kitaba öncelik verdim. Sevgili Püren Özgören’ in çevirisiyle, su gibi okunuyor kitap, ben de 2 günde okudum bitti. Ancak maalesef ilk kitaptan aldığım keyfi alamadım, tam tersine büyük bir hayal kırıklığı oldu. Bunun sebebi ilk kitapta çok sevdiğim Scout ve Atticut karakterlerinin 20 yılda geçirdiği değişimdi, zaman insanları değiştiriyor.
Bülbülü öldürmek kitabında beyaz adamın ırkçılık karşısında duruşu konusunda okurun yüreğine su serpen Atticus karakterinin, 20 yıl sonraki halini tanımamış olmayı yeğlerdim...Bence Bülbülü öldürmek kitabını sevdiren Atticus’ un o ütopik duruşuydu. Tespih ağacı ile o duruş gitti, ütopya bitti... Geçmiş olsun!