Tespih Taneleri

Mıgırdiç Margosyan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Ana, kuşlar nasıl uçi?" "Onların kanadi var." "Bızım niye kanadımız yoğh?" "Allah bızi bele yaratmış." "Bızım kanadımız ne zaman çığhacağ, biz ne zaman uçacağığ?" "Oğlım, insanlar edebılemez uçsın, yalavuz melegler uçar, Allah melegleri kanatli yaratmiş..." "Allah'a söliyağh, bahan da kanat tağhsın, ben de uçım!" "Allah belan vere, ula! Heç Allah'ın işine karışılır? Yat geber, gözlerin yum, yoğhsa şimdi tokadi yiyecağsan allahvekil!"
Leyleklerle, kırlangıçlarla yarışırcasına terk edip gittiler.
"Diyiler ki bi tene Yahudi devleti kurulmiş, dünyadaki hepi Yahudileri topli... Yahudiler varlarıni yoğhlarıni satilar, gidiler... Okulların yeni kapanıp, cehennemi yaz sıcağının kapımızı çalmaya hazırlandığı o günlerde tüm Diyarbakır bu konuyla çalkalanıyordu: Yahudiler gidi... Moşeler gidi... Cehuler gidi... Gidiyorlardı, doğup büyüdükleri bu diyarları terk edip gidiyorlardı. Peki neden gidiyorlardı? "Moşe"ler mallarını sudan ucuza satılığa çıkarmışlardı ama alan ne gezer... Nasılsa bırakıp gideceklerdi ya..! "İstanbol'dan ğheber gelmiş, Yahudilerin ğhağhambaşısi demiş ki, iki ay içınde gelen gelır, kalan kalır; onun içün ecele ediler..." Gerçekten de sonbaharla birlikte tüm "Moşe"ler kerpiç duvarlı toprak evlerini geride bırakarak, yükte hafif pahada ağır neleri varsa çıkın ederek önce İstanbul'a, oradan İsrail'e gitmek için leyleklerle, kırlangıçlarla yarışırcasına tüm Yahudi Mahallesi'ni 1948'de terk edip gittiler."
Reklam
Boynumuzdan yafta gibi asılan, arada bir kulaklarımızın dibinde ansızın patlayıp yüreklerimizi burkan acısıyla "Gavur", "Fılla" ya da "Haço" sözcüklerinde yıllar yılı mayalanıp gizlenmiş, içimizde yuva kurup çöreklenmiş bir alınganlıktan bir an önce kurtulmanın özlemiyle mi başlamıştı bu yolculuk serüvenimiz?
Aras Yayıncılık pdfKitabı okudu
Bizim Diyarbakır da...
“Yakup usta, kölen sahan getırdım, saçlarıni…” “Serkis usta, sen heç merak etme, ben ona şimdi ele güzel bi okıl tıraşi yapacağam ki, paşa kimi olacağ…” Babamın “kölen” dediği bendim. Bizim oralarda, bizim diyarlarda büyükler çocuklarını başkasına takdim ederken, oğlum ya da kızım demeyi nedense ayıp saydıkları için “kölen olır” deyip saygıda kusur etmezlerdi!
"Eşeg bile kışın çamura saplanmişsa, yazın oradan geçerken yolıni degıştırır..."
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.