Aklı olan kimse oturmak için kuyu dibini seçer çünkü gönlün sefası yalnızlıktadır !
Kuyunun karanlıqı insanların karanlıqından daha iyidir İnsanların içine karışan insanlarla görüşen kimse esenliqe erişememiştir..“
~ Mevlana ~
İlk kitabı Tahallî (Tevbe Menzilleri) ile tanıdığım Kerim Hakîki'nin ikinci kitabı ise Tezekkî (Nefsin Arındırılması)
Bu seride nefsin kötü sıfatlardan temizlenmesi, arındırılması konusu işleniyor. Bilinen şeyleri tekrar hatırlatmak maksadıyla hazırlanan kitapta, insanın uzak durması gereken büyük, küçük günahlardan bahsediliyor. Birinci kitapta olduğu gibi yine Fars edebiyatından yararlanılarak İranlı şairlerden yol gösterici şiir ve kıssalar paylaşılarak anlatılıyor. Kulun günlük hayatta günaha dair es geçtiği hâl ve davranışlarını ince detaylarla fark etmesini sağlıyor.
İnsanı avucunun içine alan nefisten, onun istek ve arzularından kaçmak gerektiğini bir kez daha hatırlatıcı nitelikte. Hülasa, üçüncü seri ile yollarımız kesişene kadar sindirilmesi gereken kıymetli eser.
Bir mümini kabre koyduklarında ve insanlar geri döndüklerinde, kul incinir, korkar ve yalnızlıktan şikayet eder. Bu sırada kendisine şöyle hitap edilir: Ey kulum, seni yalnız bırakıp gittiler ve korktun; korkma, ben senin dostunum.
Aklı olan kimse oturmak için kuyu dibini seçer; çünkü gönlün sefası yalnızlıktadır.
Kuyunun karanlığı insanların karanlığından daha iyidir. İnsanların içine karışan, insanlarla görüşen kimse esenliğe erişememiştir.
-Mevlânâ