Tezgah - Sayı 3 Gönderileri
Tezgah - Sayı 3 kitaplarını, Tezgah - Sayı 3 sözleri ve alıntılarını, Tezgah - Sayı 3 yazarlarını, Tezgah - Sayı 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Afife Jale'ye Dair
Afife Jale oynadığı bazı oyunlardan sonra gelen ihbarlar sonrası oyunculuk yapması yasaklandı. Buna katlanamayan Jale, doktor tavsiyesi ile morfin kullanmaya başladı ve kendi arzusuyla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yattı. 24 Temmuz 1941'de öldüğünde 39 yaşındaydı ve cenazesine sadece dört kişi katılmıştı.
Sayfa 31 - Tiyatronun Çiğ DamlasıKitabı okudu
Düzene Dair
Geceleri uyumak, düzene ait olmanın belirtisiydi.
Sayfa 34 - İyi Geceler Kahve EviKitabı okudu
Virginia Woolf'a Dair
28 Mart 1941'de ceplerini taşlarla doldurup kendini Ouse nehrine atıp intihar eden Virginia Woolf, hayatı boyunca depresyon ve delilik nöbetleri geçirdi. Sadece yazarken melankoli azalıyordu.
Sayfa 37Kitabı okudu
J.D. Salinger
"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. Ama öylesi pek bulunmuyor."
Celil Oker
Genlerinize küsmek zavallı bir tutum. Çalışmalısınız. Asıl ekmek orada. Bir kere başlayınca kafası çalışan bir genç kendisinde hangi yönlerin eksik olduğunu keşfedip, üzerine gidebilir. İnsanlar beni anlamadı demenin hiç onurlu bir yanı yok.
Ahmet Hazar Ertaç
Özür dilerim, eskiden diye bir şey yok. Eski bir şimdide orada şeftali ağacı vardı. Şimdinin şimdisinde de orada bir şeftali ağacı olabilir ama Schrödinger'in kedisine göre bunu öğrenmek için gidip bir bakmam lazımmış ve orada bir şeftali ağacı yoksa o ağacı ben kesmiş olurmuşum. Çünkü kesildiğini kesin olarak öğrenene kadar o ağaç hâlâ meyve veriyormuş.
Sayfa 45Kitabı okudu
Ahmet Hazar Ertaç
Belki de ismini unuttuğum o filozof haklı; geçmiş ya da gelecek diye bir şey yok, sonsuz bir şimdi var.
Sayfa 45Kitabı okudu
Barış Özkul
Kemal Tahir'in genelevi alabildiğine riyakâr ve muhafazakâr bir köylü toplumunun metaforudur. Bireyler kuşaktan kuşağa degişse de köye hâkim ilişki biçimi aynı kalır. Cinsellik ve onun etrafında inşa edilen saldırgan-eril mizah bu muhafazakâr dengeyi bozmak yerine pekiştirir çünkü köyün denge ve istikrası en temelde "gizlenmesi gereken şeylerin ortaklığı"na dayanır. Böyle riyakâr bir evrende ne dürüst bir cinselliğin ne de sağlıklı bir mizahın yeşermesi mümkündür.
Umut Yiğit
Bize doğru yolu gösterecek tarih, ders kitaplarında, arşivlerde yer almıyor ve aslında atalarımız muktedirler değil, sıradan insanlar. Ve o sıradan insanların tarihi bize, Yılmaz Güney'in sinemasından, Orhan Veli'nin şiirinden, aile fotoğraflarımızdan ziyaret ettiğimiz müzelerden, binlerce yıllık birikinti ile oluşmuş taşlardan, doğadan ve insandan bize aktarılır. Çünkü onlar, tarih kitaplarındaki gibi bir öğreti için tasarlanmamışlardır. Amaçları, samimiyetle dertlerini anlatmaktır.
Duygu Temel
Neden hayat böyle trajik; neden böylesine bir uçurumun üzerindeki daracık bir kaldırım gibi. Aşağı bakıyorum; başım dönüyor; sonuna kadar nasıl yürüyeceğim, bilemiyorum.
1920'de böyle yazmıştı güncesine Virginia Woolf; büyük İngiliz romancı, deneme yazarı, radikal düşünür...
Duygu Temel
Jacob'un Odası'nı yazdıktan sonra güncesine "Kendi sesimle bir şeyler söylemeye nasıl başlayacağımı yeni yeni (kırk yaşımda) keşfettim ve bu da beni öyle ilgilendiriyor ki övgü olmadan da yol alabilirim," diye yazdı.
Duygu Temel
Zihinsel durumunu, "Kendi kuyumu açtım içine daldım, tek sorun içerideki bütün petrolü yüzeye çıkaracak kadar hızlı kalem koşturamamam," diye yazarak açıklıyordu.
Elisa Hezar
İyi Geceler Kahve Evi: Oraya bu ismi mekânın sahibi Haşmet Bey vermiş. Gündüzleri gidilecek yer çok, geceleri sığınılacak bir yer gerek, der Haşmet Bey.