“Herkesin sırrı vardır.Tek soru kendi sırrını mı yoksa başkasının sırrını mı sakladığındır.”
Her şey bir mektupla başladı.
Martı Yuvası Adası’nda yaşayan popüler Story ailesi sebepsiz ve ani bir şekilde parçalandılar.Adam, Anders, Allison ve Archer, babaları öldükten iki yıl sonra anneleri tarafından yazılan “Ne yaptığınızı biliyorsunuz.” notuyla hem aileden hem de adadan aforoz edildiler.
Bu olaydan 24 yıl sonra ise birbirlerini hiç tanımayan kuzenlere, yani Aubrey, Milly ve Jonah’a bir mektup geldi.Kuzenler büyükanneleri Mildred tarafından yaz için tatil köyüne çağırılıyorlardı.Böylece hem 24 yıl önceki ilginç kovulmanın sebebini öğrenebilmek, hem de büyükannelerini daha iyi tanıyabilmek için daveti kabul ettiler ve adaya gittiler.Ancak olaylar adaya ayak bastıkları anda ilginç bir hal almaya başladı, olayların gerçek yüzünü çözmekse kuzenlere kaldı.
Yazarı Birimiz Yalan Söylüyor kitabıyla tanımıştım, bu kitabı da iç içe geçen sırlarla bezenmiş çerezlik, ortalama bir kitaptı.Çok tatmin ettiğini söyleyemem.Daha gizemli bir şeyler bekliyordum, tüm sırlar ortaya çıkınca bu muydu yani dedim, o yüzden büyük beklentilerle başlanmaması lazım, yine de çok vasat değildi, zaman geçirmek için okunur.