The Crying of Lot 49 kitaplarını, The Crying of Lot 49 sözleri ve alıntılarını, The Crying of Lot 49 yazarlarını, The Crying of Lot 49 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mucize nedir bilirsin. Bakunin'in söylediği değil. Başka bir dünyanın bu dünyayı işgali. Çoğu zaman birlikte huzur içinde yaşar gideriz ama birbirimize dokunduğumuzda felaket olur..."
Her halükârda buna paranoya diyecekler. Onlar. Ya fena tökezleyip LSD veya başka indol alkaloitlerin yardımı olmaksızın hayallerin gizli zenginliğine ve saklı yoğunluğuna; X sayıda Amerikalının yalanlarını, rutin tekrarlarını, manevi yoksulluktan kaynaklanan kuru ihanetlerini resmi devlet dağıtım sistemine ayırıp, gerçekten birbirleriyle iletişim kurdukları bir ağa; hatta belki de çıkışsızlığın, sen de dahil tatlım, tanıdığın her Amerikalının kafasını tırmalayan yaşam karşısında hayret yoksunluğunun gerçek alternatifine yuvarlandın. Ya da halüsinasyon görüyorsun.
Ama bir gün ölmesi gerektiği fikri gibi, Oedipa bu olasılığa doğrudan ya da tesadüf hariç herhangi bir açıklamanın ışığı altında bakmayı kesin bir kararlılıkla reddediyordu.
Bir gün, kendisinden giden her şeyin yerine bir tür protez aygıt koyabilirdi; belli bir renkte bir elbise, bir mektupta geçen bir söz, başka bir sevgili.
Ve bir yanım -tamamen güvende, korku hikâyesi dinleyen bir çocuk gibi- bilinçdışının, bir kez içeriye ışık sızmasına izin verildikten sonra, herhangi bir oda gibi olacağına gerçekten inanmak istemiş olmalı.
Zorlanarak okuduğum kitaplar listesinde ilk sıralarda rahatlıkla yer alabilecek bir eser Thomas Pnychon’un bu kısa romanı. Öyle bir roman ki, bunca zorlu okuma sürecinden sonra bittiğinde, bu eziyetin sona erdiğine sevindim mi, yoksa tam da yeni yeni anlamaya başladığım ve hafiften içine girebiliyor gibi hissettiğim hikayeden kopuşuma üzüldüm mü,
"Takım çalışması," diye homurdandı, "böyle de denilebilir, evet. Aslında sorumluluktan kaçmanın bir yolu. Toplumun genelindeki ödlekliğin bir belirtisi."
"Takım çalışması,” diye homurdandı Koteks, "böyle de denilebilir, evet. Aslında sorumluluktan kaçmanın bir yolu. Toplumun genelindeki ödlekliğin bir belirtisi."
"Annem," diye acı acı konuştu, "annem, beni koşer yapmayı amaçlardı, sanki lavabodaki bir et parçasıymışım gibi, bütün pis sıvılarımdan arınıp bembeyaz olmamı isterdi. Bazen, acaba bunu başardı mı diye düşünmeden edemiyorum."