Okuduğum ilk İngilizce uzun hikâyeydi. Öğretmenimiz ödev verdiği için okumuştum ve pişman değilim. Biraz karışık bir olay örgüsü var bu yüzden okurken aralarda bir kopukluk oldu ya da İngilizce okuduğum için bana öyle geldi.
Konu sıradan olduğundan beni pek etkileyen bir eser olmadı. Zengin ve aşk için her şeyi yapan bir erkek, eşini sevmeyen bir kadın, eşini aldatan bir erkek, yarım kalmış bir aşk hikâyesi.
Hatta ben bazı olayları Aşk-ı Memnu‘ya benzettim. Genel olarak güzel ancak bazen sıkıldığım yerler de oldu. Aynı zamanda saçma bulduğum yerler de var. Ancak ne kadar klişe bir kitap olsa da bence okumaya değer bir eser.
Bu kitabın filmi de varmış. Hatta duyduğum kadarıyla filmi kitaba göre daha çok sevilmiş. İzlemeyi düşünüyorum. Bu sayede film ile kitabı karşılaştırabiliriz ve bunu yapmayı çok severim.