The War Of Worlds

H. G. Wells

Öne Çıkan The War Of Worlds Gönderileri

Öne Çıkan The War Of Worlds kitaplarını, öne çıkan The War Of Worlds sözleri ve alıntılarını, öne çıkan The War Of Worlds yazarlarını, öne çıkan The War Of Worlds yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"At times I suffer from the strangest sense of detachment from myself and the world about me; I seem to watch it all from the outside, from somewhere inconceivably remote, out of time, out of space,out of the stress and tragedy of it all."
Sayfa 32
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı şans eseri Nutuk ile eş zamanlı okudum,bunu belirtme sebebim şüphesiz çok iyi bir okur ve dahi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün H.G.Wells’in geleceğe dair olan görüşlerine kitabında yer vermesidir.H.G Wells bu eseriyle bilim kurgu edebiyatının öncülerinden olmuştur,insanlık Atatürk’ün atıfta bulunduğu tek Dünya devleti düşüncesiyle dış bir saldırıya karşı birleşemese de, Marslılar karşısında İspanyol istilasına uğrayan Amerikan yerlileri konumuna düşse de bir salgın bu sefer Mary Shelley’nin The Last Man romanındakinin aksine insanlığı yok etmeyip kurtaracaktır.Kitabın İngilizce orijinal dili,karmaşık cümleler içermeyen akıcı ve sadedir.”Intermediate” düzey İngilizcesi olanlar da rahatlıkla okuyabilecektir, İngilizce öğrencileri ,İngiliz Edebiyatının bilim kurguya yaptığı temel katkıları görmek için,bu konudaki klişelerin kökenini öğrenmek için bu eseri okuyabilir.
The War Of Worlds
The War Of WorldsH. G. Wells · Karbon Kitaplar · 20174,644 okunma
Reklam
"Siperin altına girip acele edin, dedim," dedi biri. "Hadi kalk!" dedi bir başkası. "Bu 'yemek'e karşı kılıf nedir? Seni pişirmek için sopalar! Yapmamız gereken yerin izin verdiği kadar yaklaşmak ve sonra bir hendek kazmak.” “Siperlerinizi havaya uçurun! Her zaman siperler istersiniz; bir tavşan olarak doğmalıydın Snippy.” "Peki onların boyunları yok mu?" dedi üçüncüsü aniden - ufak tefek, dalgın, esmer bir adam, pipo içiyordu. Açıklamamı tekrarladım. "Ahtapotlar" dedi, "ben onlara böyle derim. İnsan balıkçılarından söz edin; balık avcılarından söz edin bu sefer!” İlk konuşmacı, "Bu şekilde canavarları öldüren bir cinayet değil" dedi. "Neden şu lanet olası şeyleri toplayıp bitirmiyorsun?" dedi küçük esmer adam. "Ne yapabileceklerini sen söyleyebilirsin." "Kabukların nerede?" dedi ilk konuşmacı. “Vaktimiz yok. Acele edin, benim tavsiyem bu ve hemen yapın. Bu yüzden bunu tartıştılar. Bir süre sonra onları bıraktım ve alabildiğim kadar çok sabah gazetesi almak için tren istasyonuna gittim. Ama o uzun sabahı ve daha uzun öğleden sonrayı anlatarak okuyucuyu yormayacağım. Horsell ve Chobham'ın kilise kuleleri bile askeri yetkililerin elinde olduğundan, ortak noktayı bir an olsun görmeyi başaramadım. Konuştuğum askerler hiçbir şey bilmiyorlardı; memurlar hem gizemli hem de meşguldü. Ordunun huzurunda kasabadaki insanları yeniden oldukça güvende buldum ve ilk kez tütüncü Marshall'dan oğlunun da ortalıkta ölenler arasında olduğunu duydum. Askerler Horsell'in eteklerindeki insanları kilit altına alıp evlerini terk ettirmişti.
Dünyada da insana dair bir şey görme ihtimali çok az
"The chance that there is anything like humans on Mars is a million to one," he said.
Woking kavşağında geç saatlere kadar trenler duruyor ve gidiyor, diğerleri yanlarda manevra yapıyor, yolcular inip bekliyor ve her şey en olağan şekilde ilerliyordu. Smith'in tekelinden yararlanan kasabadan bir çocuk, öğleden sonraki haberlerin yer aldığı gazeteleri satıyordu. Kamyonların çınlayan sesi, kavşaktan gelen motorların keskin
Escape!
A white railway signal here, the end of a garden shed there, white and fresh among the wreckage. And shining with the growing light of the east, three of metal giants stood by the pit. Their heads were turning as though they were looking at the destruction they had produced. It seemed to me that the pit had been engarled, and sometimes clouds of bright green smoke came up out of it and rose Into the air.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.