Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberimiz S.A.V.'den Sağlık ve Tıp

Tıbbu'n Nebevi

İbni Kayyim El Cevziyye

Tıbbu'n Nebevi Gönderileri

Tıbbu'n Nebevi kitaplarını, Tıbbu'n Nebevi sözleri ve alıntılarını, Tıbbu'n Nebevi yazarlarını, Tıbbu'n Nebevi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kim sabahleyin kalktığı zaman bedeninde afiyet, çevresinde güvenlik, o günün de rızkını bulursa, sanki ona bütün dünya verilmiş gibidir."
Sayfa 213 - Tirmizi, 2346; İbn Mace, 4141.Kitabı okudu
"Kulun kıyamet gününde ilk sorulacağı nimet: Vücuduna sağlık vermedik mi, seni soğuk suya kandırmadık mı, sorusu olacaktır."
Sayfa 213 - Tirmizi, 3358.Kitabı okudu
Reklam
Kim Peygamber (sas)'in bu irşadı üzerinde gereği gibi düşünürse, bunun sağlığı korumak için mümkün olan en doğru yol olduğunu görür. Çünkü onu korumak yeme, içme, giyme, barınma, uyuma, uyanma, hareket, sükun, evlenme, boşaltma ve içeride tutma işlerini iyi idare etmektir. Bunlar normal, bedene, memlekete, yaşa ve adete uygun olursa, sağlık ve afiyet de öyle devam eder ya da ecel gelinceye kadar çoğunlukla öyle olur. Sağlık Allah'ın, kuluna nimetlerinin en büyüklerinden, en çok verdiklerinden, en geniş ikram ettiklerinden olduğundan, hatta afiyet kayıtsız şartsız nimetlerin en büyüğü olduğundan, Allah2ın tevfikinden az da olsa şansı olanın buna riayet edip onu koruması, onu zıtlarından esirgemesi lazımdır.
Sayfa 212Kitabı okudu
Eski doktorlardan biri şöyle demiştir: Kim bedeninin sağlığını isterse az yesin ve az içsin; kim kalbinin sağlığını isterse, günahları terk etsin. Sabit bin Kurra da şöyle demiştir: Bedenin rahatlığı az yemede, ruhun rahatlığı az günahta, dilin rahatlığı da az konuşmadadır.
Sayfa 200Kitabı okudu
Acayip şeylerden biri de - ki acayipler çoktur - Şifanın yakında olup da ona ulaşılmamasıdır. Çölde çil develer susuzluktan ölür; Su tulumları da sırtlarında olur.
Kul en çok kalbi kırıldığı zaman Rabbine yaklaşır. Artık Rabbinin rahmeti onun yanındadır. Eğer Rabbi onun velisi olursa ona öyle kalp gıdası verir ki bundan tabiatının kuvvetleri güçlenir, kuvvetleri canlanır, bedenin aldığı gıdalardan daha etkili olur. İmanı, Rabbisine sevgisi, onunla beraberliği, sevinci ne kadar kuvvetli, Rabbine yakîni sağlam olursa, ona ve rızasına özlemi artarsa, içinde dille ifade edilmez, doktor reçetesinin yapamayacağı ve ilminin yetişemeyeceği bir kuvvet bulur.
Reklam
Hepsi şunda müttefiktirler ki gıda ile tedavi eden doktor mutludur. Eğer bunu yapamazsa basit ilaçlarla yapar. Bunu yapamazsa karışımı az olan ilaçları tercih eder. Yine yukarıda geçtiği gibi Arapların çoğu ile çöl halklarının hastalıkları basittir, bunlara basit ilaçlar münasiptir. Bu da gıdalarının genellikle basit olmasındandır. Bileşik hastalıklar genellikle gıdaların bileşik olmasından, çeşitliliğinden ve değişikliğinden olur. Onun için onlara bileşik ilaçlar tercih edilmiştir. Allah daha iyi bilir.
Akıllı doktorlar şunu itiraf ederler ki psikolojik güçlerin ve etkileşimlerinin hastalıkların şifasında acayip tesirleri vardır. Tıb sanatına zındıklardan, adilerden ve cahillerden daha büyük zarar veren yoktur.
İsrail oğullarına ait bir nakilde şöyle geçmiştir: İbrahim Halil: Ya Rabbi, hastalık kimdendir, dedi? O da: Bendendir, dedi. O da: İlaç kimdendir, dedi? O da: Bendendir, dedi. O da: Öyleyse doktorun rolü nedir, dedi? O da: İlacı kendisiyle gönderdiğim kimsedir, dedi.
İlimleri, deneyleri ve kıyasları ona yetişmez. Bunlar; kalbin takviye edilmesi, Allah'a itikat ve tevekkül, ona iltica etmek, huzurunda acziyet göstermek, sadaka, dua, tövbe, istiğfar, halka iyilik etmek, darda kalana yardım etmek ve sıkıntılının belasını def etmek gibi şeylerdir. Bu ilaçları dinleri ve milletleri farklı olanlar denemişler; bunların doktorların ne ilimlerinin ne de tecrübe ve kıyaslarının ulaşamadığı faydaları verdiğini görmüşlerdir.
397 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.