Hayatta tutunamamış iki kaybeden insanın dokunaklı aşk hikâyesinin anlatıldığı "Tiffany'de Kahvaltı", aslında yüzeydeki Öfori’nin [ Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu]. neşe ve havailiğin altında yatan derin bir mutsuzluğu örttüğü karamsar bir romandır. Roman adını New York'ta bulunan ünlü ve tarihi bir mücevher dükkânı olan Tiffany's den alır. Romanın kahramanı Holy ne zaman karamsarlığa kapılsa, günün hangi saatinde olursa olsun, soluğu bu mücevhercinin vitrininin önünde alır, ayaküstü kahvesini içip sadviçini yerken pırlantaları seyreder. Böylelikle depresyonundan kurtulmaya çalışır. Bu mağaza temsil ettiği zenginlik ve dinginlikle Holy'e sükûnet veren tek şey olmuştur artık (daha önce uyuşturucuyu bile denemiş faydası olmamıştır).