Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand
Aleksandr YakubovskiyTimur ve Timurîler Devrinde Semerkand Sözleri ve Alıntıları
Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand sözleri ve alıntılarını, Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand kitap alıntılarını, Timur ve Timurîler Devrinde Semerkand en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Timur'un bütün saltanatı müddetince (1370-1405) arkası kesilmeden yaptığı seferlerin yalnız yağma maksadıyla yapıldığını düşünemeyiz. Timur'un bütün seferlerinde takip ettiği isabetli siyasetin amacı, büyük bir feodal devletinin kurulmasının temini idi.
Sayfa 6 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Timur 'un Semerkand şehrine ne kadar önem verdiği malumudur. Timur , semerkand şehrinin payitaht olması itibarıyla büyümesinin siyasi ehemmiyeti olduğunu pekâla anlıyordu. Timur' un önem verdiği ilk husus, şehirde zanaatçılığın gelişmesini sağlamaktı. Fakat Semerkand şehrinde üretimi hızlı bir şekilde arttırmak yalnızca sun'i önlemlerle mümkün olabilirdi. Radikal çözümlerden biri de işgücünün fethedilen yerlerden Semerkand 'a nakli idi.
Timur belasına uğrayan Ürgenç'e reva görülenler.
1388'de Timur tarafından işgal edilen Ürgenç öyle bir yağmaya maruz kalmıştı ki.
Bu şehir bir daha eski halinin onda birine dahi kavuşamamıştır. Timur, şehir ve bölge nüfusunun tamamının Semarkand'a taşınmasını, Ürgenç şehrini de tamamen yıkıp buraya arpa ekilmesini emretmiştir.
1395 senesinde Saray-Berke'de bu akibete uğradı.
Sayfa 7 - TTK YayınlarıKitabı okudu
Müslüman din adamları, feodal hükümdarlara hizmet etmesini bilmiş ve bunun karşılığını da almışlardır.
Sayfa 51 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Timur, Semerkand şehrinin üretim gücünü kuvvetlendirmek gayesiyle Altın Orda, Horasan, Azerbaycan, Ermenistan, Fars, Kirman, Mezopotamya ve diğer ülkelerdeki zanaatçıları, Semerkand'a zorla getirtmişti."
Elimizdeki bilgilere göre astronomi alanındaki söz konusu çalışma ile Uluğ Bey Rasathanesi, bütün feodal dünyanın bu alandaki merkezi konumundaydı. Çünkü Avrupa dahi dinî dogmatizm ile skolastikten müsbet ilimler dünyasına daha yeni geçiyordu. Uluğ Bey'in de dünyevî ilimlere ilgi göstermesi, dinî cehaletin sert muhalefeti ile karşılaşmıştır.