Kalabalıklarda biri aşk dediğinde, "insan konuştu." Diyordum sessizce çünkü aşk, insana yakışır, insanca bir ruhla, kusursuz kelimelerle ve muhakkak cesaretle konuşulabilir bir mevzudur.
Kimilerine bilmedikleri dilden söylenen bir şarkı gibi gelirdim, melodimi severler ama beni anlamazlardı. Kimilerine zalim Firavun'un kızı gibiydim. Kimi için Can, sıcak bir yaren, kimi için erişilmez, ürkütücü bir karanlık öykü kahramanı olurdum. Olurdum, diyorum çünkü hiçbir tabir benimle eş anlamlı değildi.
Uzun bir süre kitap almayacağım diyordum, olmadı, yapamadım. Ee napayım!? 5 liraya kitap vardı. Kaçırsa mıydım!? Hem hiç okumadığım bir tür olan biyografi tarzında iki kitap aldım. Ohh! Çok da iyi yaptım. En çok merak ettiğim ise Tomris Uyar'ın hayatı ve eserleridir.
Tomris'çe
Güncelleme: Fotoğraf da koyayım bari tam olsun, değil mi ama? Hehehe. Kitapların kapakları 1k da gördüğümden farklı. Bu kapaklar daha çok hoşuma gitti doğrusu.
hizliresim.com/6Jo4q9
Anlatmak, anlaşılır olmak için çabam olmadı. Herkesin tabağına eşit miktarda aynı yemekten koyar hayat ve kim ne kadar yiyebilirse, yediği ile doyar. Kimi sunularını sever kimi tiksinir ya, öylece ortaya konmuş bir ihtiyacım ben. Birinin sebebi, birinin sonucuyum. Bu ikisi arasında yaşar insan hayatı ve yaşıyorum. Kendimce yaşarken yaşananlara eşlik ediyorum.