Nazan ARISOY’un Nazım Hikmet ve Cemal Süreya ile ilgili kitaplarını da okudum. Açıkçası bu kitaba nazaran diğer kitaplarından daha çok keyif almıştım. Yazın kalitesini düşük buldum mesela. Sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar okuduğumu hissettim. Belki diğerleri de aynıydı, son zamanlarda gerçekten yazın değeri yüksek kitaplar okudum. Bu durum benim kitap lezzeti anlayışımı biraz değiştirmiş olabilir. Bu benim için mutluluk verici. :)
Kitap önemli kadın edebiyatçılarımızdan Tomris Uyar’ın yine önemli üç şair ile bağlarını anlatıyor. Biraz kurgu biraz biyografi. Cemal Süreya, Turgut Uyar ve Edip Cansever gibi önemli şairlerimizi aşktan etkileyen bir kadın karakter olarak anlatıyor Tomris’i kitap. Cemal Süreya ‘nın hayatını okurken de şaşırdığım yerler olmuştu bu şairlerin ‘aşk’ a bakış açılarına. Yani gerçekten heyecan, gizem, farklılık, yasak cazip gelmiş, aşk olmuş onlara. Bunlarla beslenmişler ciddi ciddi .. Tomris’te gerçekten güçlü, sahip olunmaz, seçilmez, eyvallahı olmayan bir karaktermiş ve bu durum şairleri etkilemiş. Hikayelerini bilince Cemal Süreya şiirleri çok okudum. Tomris’i bulmak mümkün satırlarında . Cemal Süreya satırlarında Tomris’i ararken, şiirlere bakış açım değişti ve gelişti bu arada, sever oldum şaka maka :)) Bu da yine benim bir kazancım :)
Ama derseniz ki, Tomris’i tanıdın mı bu kitapla. Kesinlikle hayır. Ama merakımı uyandırdı ona dair. Kendi ‘gündökümleri’ varmış Tomris Uyar’ın . Yani yazdığı günlükleri. Listeme eklendiler.
Diğer kitaplarını tavsiye ederim. Piraye’de Nazım Olmak mesela, sanırım en sevdiğim. Bunu es geçebilirsiniz :)) İyi okumalar :))