Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Toplu Oyunlar

Adalet Ağaoğlu

En Eski Toplu Oyunlar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Toplu Oyunlar sözleri ve alıntılarını, en eski Toplu Oyunlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evcilik Oyunu
KADIN: Çünkü annem hep, "Sen orospu olacaksın!" derdi. Babam da hep orospu olmamı isterdi. Eh, çünkü her baba gibi kızını paralı kocaya vermek isterdi tabii... Sağlıklarında yüzlerini ak edememiştim. Öldüklerini bilince, bari tek dilekleri yerine gelsin, dedim. Elbette. Evlatlık görevimdi efendim. ERKEK: Babam da bana hep "İt" derdi. "İt olacaksın." Evet, haklısınız... Nerden aklıma geldi, bilmiyorum... Doğru efendim.
Sayfa 59 - Everest Yayınları
Çatıdaki Çatlak
Sanki kilit taşı olmayan bir kubbenin altındayız. Bir çürük tavanın. Bir yerinde bir çatlak var ama, nerede?
Sayfa 162 - Everest Yayınları
Reklam
SINIRLARDA
Dünyaya barış çiçekleri atacak uçaklar gerek.
Sayfa 184 - Everest Yayınları
Bir hiçliğin tam ortasındayken, bazan gözünüz birden birine takılır. Bir kalabalığın içinde, sokakta ya da bir otobüsün önünde...
Sayfa 251 - Everest Yayınları
Her sabah yeniden uyandığında bir de bakmışsın bin kişinin üstünde bir kişi. Yok işte yok, bunda yokum! Bir kişi için bin kişiye omuz verdirmeyeceğiz. Üstlerine üstlerine baatırmayacağız! Ve basmayacağız!
Sayfa 281 - Everest Yayınları
Bizim söz hakkımız olmasın diyorlar. Koyunlar gibi, körü körüne her şeye, "evet" diyelim istiyorlar. Bir kez "hayır" demeye gör, üstümüze polislerini, tanklarını sürüyorlar. Suça itmek istiyorlar bizi.
Sayfa 284 - Everest Yayınları
Reklam
Öyle kaptırmıştı ki kendini, Dinlemeye salt kendi sesini. İşitemezdi söylevlerinin gürültüsünden, Aşk çağrılarının melodisini.
Sayfa 399 - Everest Yayınları
Ne kadar yırtıcı sesli bir zamanı yaşıyoruz! İçseslerimizi örten, bizi bizden uzaklaştıran bir zaman.
Sayfa 421 - Everest Yayınları
Sevileni mülk kılmak, ne iğrenç!
Sayfa 433 - Everest Yayınları
Hiçliğim karşısında büsbütün yok olmak ya da niçin yaşadığımı, gereğimin ne olduğunu bilmek istiyorum. Bütün güzelliklere imrenerek güzel, bütün büyüklükler karşısında ezilerek, boynum bükük "ne büyük" demekten usandım. Hiç değilse utanmadan çirkine çirkin, âcize âciz, miskine miskin, çıkarcıya çıkarcı diyebilmek hakkını istiyorum.
Sayfa 512 - Everest Yayınları
Reklam
İnsanın içiyle dışıyla kendi türüne düşman kesildiği, karabataklardan bile olamadığı bir dünya ortasında hırçınlaşmadan nasıl böyle sakin sakin durabiliyorsun? Hadi ama, bunun karşılığını vermelisin; böyle yaşamaya nasıl katlanabiliyorsun? (Sessizlik)
Sayfa 657 - Everest Yayınları
Bazan bir kişi cezaevinde iken bile özgür duyabilir kendini. Bazab da koskoca bir kentte, kırda bayırda, koskoca bir dünya ortasında tutuklanmış, özgürlükleri elinden alınmış duygusuna kapılabilir... Ya da belki, sadece bir duygu değildir de bu, gerçekten tutuklusunuzdur...
Sayfa 690 - Everest Yayınları
Sanki kilit taşı olmayan bir kubbenin altındayız. Bir çürük tavanın. Bir yerinde bir çatlak var ama, nerede?
KADIN: Çünkü annem hep, "Sen orospu olacaksın!" derdi. Babam da hep orospu olmamı isterdi. Eh, çünkü her baba gibi kızını paralı kocaya vermek isterdi tabii... Sağlıklarında yüzlerini ak edememiştim. Öldüklerini bilince, bari tek dilekleri yerine gelsin, dedim. Elbette. Evlatlık görevimdi efendim. ERKEK: Babam da bana hep "İt" derdi. "İt olacaksın." Evet, haklısınız... Nerden aklıma geldi, bilmiyorum... Doğru efendim.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.