Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toraman Sözleri ve Alıntıları

Toraman sözleri ve alıntılarını, Toraman kitap alıntılarını, Toraman en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seninle lakırdı olmuyor ki… Her laf, yüz yana dal budak salıyor.
Sayfa 15 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
Avlayacakları insanları kâh memnun etmek kâh üzmek, o yaratılışta karıların sanatları gereğidir.
Sayfa 65 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
Reklam
- … Bir gün olup da bu felsefeniz kendi aleyhinize dönerse şu saatteki iddianızda sebat gösterecek misiniz? İhtiyar biraz şaşırarak: - Deminden: “Binnaz bana bağlı kalsa ben anneni öbür tarafta bırakır, yeni karımla ömrümün devamınca tek karılı olarak yaşamak isterim. Saklamıyorum. Bencillik her şeye üstün geliyor oğlum.” buyurmuştunuz. Kendi
Sayfa 102 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
- Ah şimdiki karılar kocalar... Mutlaka biri ötekini aldatacak. Uslu oturanlarına hiç rastlamadım. Böyle usanç tabiatlı, maymun iştahlı olanlar hallerini bilip de evlenmeseler olmaz mı? dedi. Arkadaşının bu ahlâk felsefesine karşı Servinaz da bir erdem örneği göstermek istiyerek: - Pek merak ederim. Acaba bu dünyada karısını aldatan erkek mi, yoksa kocası üzerine hiyanet eden kadın mı çoktur?
Sayfa 115 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
Medenî insanlık çoğu zaman âlemi avutmak için kelime ile oynar. Ve zihinleri kelime üzerinde uyutmağa, kandırmağa çabalar. Sözüme inan oğlum, dünyada iki müthiş şey vardır : Aşk ve kadın... Bütün öteki fenalıklar, cinayetler bunlardan doğar. Her din erkek için karısından başka bir kadına yaklaşmayı yasaklamıştır. Fakat bu yasağı dinliyen var mı? Mümkün olmıyan bir şeyi kim emrederse etsin boşunadır. Çünkü tabiat her şeye üstündür. İnsanlar ya yaptıkları kanunların birçok bendlerini tabiata uygunluk derecesini düşünmeksizin düzenledikleri için düşmekten, doğru yoldan sapmaktan kurtulamıyor. İnsan denilen mahlûkun eline biraz kudret, sözünü geçirme, isteğini yürütme gücü geçerse kendini hemen tabiattan kuvvetli sanır. Yemediği herze bırakmaz. Bu kendini bilmezliginden ötürü çabuk hırpalanır, paramparça olur. Ama insanlık bu zaaf ve ahmaklıkla çok oyalandı. Oyalanıyor... Ne yazık ki, daha bir hayli de oyalanacak... Sözün kısası ben kanunu kendimden yana elverişli buldum. Annenin üzerine evlendim. Vicdanımla bunu bir hiyanet sayarım. Fakat annen de böyle elverişli bir kanuna dayansaydı belki de o da benim üzerine başka bir kocaya varırdı. Elverişli ile elverişsiz, kuvvetli ile zayıf daima kavga ve saldırı halinde... Bu kavga, bu çekişme bitmiyecektir. Çünkü bugünkü kuvvetli yarın zayıf düşecektir. Çünkü tabiatta kararlılık yoktur. Demek istiyorum ki (Şuayip Efendi sakalını karıştıra karıştıra düşünerek) evet, demek istiyorum ki, ben annene ettiğimi bu yeni karımdan çekeceğim.
Sayfa 100 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
- Beni intiharla mı korkutmak istiyorsun? - … - Bu susuşun korkunç bir doğrulamadır. - Belki... - Dünyada aşk yüzünden kendini öldürmeğe karar vermemiş genç yok gibidir. Eğer bu kararlar hep uygulanmış olsaydı yeryüzü tenhalaşırdı. Kendini öldürmek kolay bir iş değildir. Fakat insanın yüreği böyle böyle katılaşır. İnsan adam olur. - Bu korkunç kararlarını değiştirmeyip kendilerini öldüren gençlerin varlığını da inkâr edemezsiniz. - Böyle babayiğitler de var ama... O sana bana göre değil oğlum. - Baba, gönlümdeki şiddetini bilmediğiniz bu cehennem ateşiyle bu kadar oynamayınız, rica ederim. - Kocalı bir kadın seveceksen geber... Bu benim için daha teselli vericidir.
Sayfa 110 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
Reklam
Servinaz'ın Binnaz adlı hayatının yirminci yılına adım atmış, Tanrının özenle ögmüş yaratmış, gerçekten eşsiz bir güzellik ve çekiciliğe sahip, şeytan, fettan bir kızı vardı. Bir temiz, namuslu ortamda yetişseydi birbirinden üstün olan zekâ ve güzelliğiyle kızın değerine paha olmazdı. Fakat bir anadan bin babadan olma bu Binnaz, orospuluk çöplüğünde yetişti, gelişti. Aşktan doğmuş bir güzellik, tutuşmuş iki kalbin alevlerinden firlamış bir yasak aşk çocuğu idi. Yasak şey tatlı olur sözündeki iddiaya bu kızın yaratılışından daha açık bir örnek olamaz. Onun tadını şekerler, ballar ile ölçmek pek kaba ve tatsız düşer. Onu herhangi bir şeye benzeterek anlatmak, göz önüne getirmek mümkün değildir. Edasına, tadına, albenisine söz yoktu. Fakat nihayet pek yürek yakan, en acı ve tehlikeli zehirlere dönen tatlılardandı. … Anasının tutkunlarına verdiği gizli ziyafetlerde ruhları titreten gazeller okur, dinliyenlerin, orada hazır bulunanların akıllarını da beraber zıplatacak çiftetelli oynar. Maçiçte, tangoda Parizyana artistlerini gölgede bırakırdı. Anasının göstermelik olarak iş edindiği kavaflıktaki başarısı kızının yüzündendi. Binnaz'ı billûr şişeye konmuş bir hayat suyu ve neşe pınarı gibi iştahlılarına yalnız dışından yalatır, kimseye bir yudum yutturmazdı. Ateşten yanan bir ağız böyle sızdırılmış, süzülmüş bir sevda içkisini kabın dışından yalamakla nasıl artan bir ateşe uğrarsa buna da dil uzatanlar öyle tutuşurlardı.
Sayfa 35 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
- Zararın, fenalığın hele böyle korkunç bir işin neresinden dönülse kârdır, oğlum... Bir fenalığa bulaştıktan sonra onu sürgitsin haline koymak bir çeşit ahlâk intiharıdır. Kendi aşkının alevlerinden ziyade masum bir kocanın namusunu, hayatının felâketini düşünmelisin. - Meselenin bu nazik yönünü benden önce o kadın düşünmeli değil miydi? Kızgın bir ıskara üzerinde imiş gibi Şuayip Efendi yerinde duramamaya başlıyarak: - Kadın Tanrının en zayıf kuludur. Erkekliğin en büyük şanı onlara uymamak ve fırsat düştükçe ahlâklarının korunmasına uğraşmaktır. - Onları zayıf, kendimizi sağlam, kuvvetli görmiyelim. Kadın Tanrının en zayıf kulu ise erkeklerin en büyük zaaflarının da o güzel cinse karşı olduğunu unutmıyalım.
Sayfa 108 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
- Ben sana evlenmekten şikâyet ettim. O kadından değil... - Evlenme ile kadının başka başka şeyler olduklarını bilmiyordum.
Sayfa 98 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
Sıcak bir yaz sabahı Binnaz döşeğinde yorgansız sere serpe uyurken kocası sevmeğe, öpmeğe, seyretmeğe bir türlü doyamadığı o vücuda içini çekerek bakıyordu. Onda en büyük sanatçıların bir benzerini mermerlerde göstermege uğraşıp uğraşıp da muvaffak olmadıkları ve ne kadar çalışsalar olamıyacakları bir güzellik, bir kadınlık çekiciliği, yaratılışının büyüleyici bir sıcaklığı, hayatın bütün neşelerine kaynak olan büyük bir büyü etkisi vardı. İşte aşk tapınağı bu idi. İnsanların tapınma duygusunu mutlak bir kadın vücudu karşısında duyduklarına şüphe yoktu.
Sayfa 94 - Atlas Kitabevi, 3. baskıKitabı okudu
162 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.