Totem: ağaç, hayvan, bitki gibi varlıklara tapılması. Herhangi bir isteklerinin olması için ortaya konulan içsel sözleşme
Tabu: Dokunulmaması, herhangi bir iletişimde bulunulması gereken varlık. Dul, regl dönemindeki kadınların hiç kimseyi görmemesi, cesetlere asla dokunulamaması vs. Tabu bulaşıcıdır. Bir şey yasaklandığına göre toplumun içgüdüsünde onu gerçekleştirme arzusu vardır.
İlkel halklarda tabu çiğnendiği zaman kişiye ve topluma zarar gelme korkusu vardır.
Saplantılı nevrotiklerde ise başkasına zarar gelme korkusu vardır.
İlkeller bencil, nevrotikler özgecildir.
Freud, hayvan korkusunun baba korkusunun yansıması olduğunu iddia eder. Bana göre bu fikir biraz abartılı. Hayvanla bir yaşantı geçirmeden, yada ebeveyn hayvan için olumsuz yorumlarda bulunmadan çocuğun hayvandan durup dururken korkması mümkün değildir. Misal bir yetişkinin küçük çocuğa "hav hav geliyo, yakalarsa ısırır bak" vs. deyişlerde bulunması yada çocuğu bir köpeğin kovalaması, yaralaması sonucu hayvan çocuğun üzerinde olumsuz etki bırakır. Köpek önceden nötr bir uyarıcıyken olumsuz etkiden sonra çocuk klasik koşullanmıştır. Ben bu konuda Freud'a katılmayacak, Pavlov'u baz alacağım.
Freud, kişinin Tanrıyla olan ilişkisini, babayla olan ilişkisine bağlar. Babayla değişken bir ilişki varsa Tanrıyla da değişken bir ilişki vardır.