Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Halkbilimi

Erman Artun

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türkler Müslümanlığa eski inançlarını da taşıdılar. Türkler İslamiyeti kendi inançlarıyla harman edip yeni bir sentez oluşturdular. Araştırıcılara göre Türkler arasında İslamiyeti, dini sufice yorumlayan, halkın benimseyeceği biçimde ifade eden ve halkın eski inançları ile yeni dini kaynaştıran "sufiler" olmuştur (Artun 2011; 318).
Diğer dinlerde olduğu gibi İslam dininin içinde de tasavvufa dayanan ve bazı ilkelerle birbirlerinden ayrılan, Tanrıya ulaşma arzusuyla tutulan yollardan her birine "tarikat" denilir. Türk kültür tarihinde On ikinci yüzyılda Hoca Ahmet Yesevi ile yaygınlaşıp kurumlaşan tarikatler yüzyıllar boyunca milletimizin en önemli eğitim kurumlan arasında yer almıştır. Günümüzde, Mevlevi ve Bektaşi tarikatleri dışında olanlar resmi bir kurum statüsüne sahip değildir. Tarikatler, geleneksel olarak aynı prensipler etrafında toplanan insanların ortak düşünce ve davranış formları oluştururken meydana gelen grubun dayanışma ve yardımlaşmasını da ön planda tutarlar. (Çobanoğlu, 2009: C.3: 1063-1084; aktaran Artun 2011; 247). (OKUR NOTU: Burada kıymetli yazarımız, tarikatların geçmişteki formunu anlatmaktadır, yani ortada bir tarikat güzellemesi yoktur, kaldı ki günümüzdeki tarikatlar, büyük ölçüde örgütsel değişikliklere gittiler, ve çeşitli kültürel etkilere maruz kaldıklarından dolayı, bugünkü tarikatlar bin yıl önceki tarikatlarla tam olarak denk düşmüyor. Tarikat meselesi biraz tehlikeli bir konu olduğu için, ilmi alıntıları şerh düşerek anlatma ihtiyacı duyuyorum, vesselam.)
Reklam
Herhangi bir halk bilgisi ürünü bir kişi dokusu (texture), metni (text) ve metnin içinde oluştuğu çevre ve şartlan (contex) itibariyle tahlil edilebilir (Artun 2011; 52).
Türk halkı askerliği kutsal bir görev sayar. Askerlik çağına gelmiş delikanlının askere yolcu edilmesi, askerlik dönüşü karşılanması bir gelenektir. Askerlik, delikanlının askere gideceğinin belli olmasından, askere uğurlanmasından, şiirlere konu olmasından, ardından ağıt yakılmasından, gönderdiği mektuplara, karşılanmasına kadar geleneği olan bir geçiş dönemidir. Her törende olduğu gibi askerliğin etrafında da bir adetler, inanmalar, pratikler zinciri oluşmuştur. Türkiye'de askerliğini yapmamış insan yarı insan sayılır (Artun 2011; 260).
Türkiye'de folklordan ilk defa Ziya Gökalp söz etmiş ve folklor karşılığı olarak halkiyat terimini kullanmıştır (Halka Doğru, S.14: 1 07-1 08). Ziya Gökalp'in yaptığı pek çok çalışma yanında halkbilimi açısından asıl önemi, l9l2 yılında Türk Ocağı'na bağlı bir süreli yayın olarak kurduğu ve 65 sayı yayımlanan Halka Doğru dergisi çevresindeki fikirlerinden ve bu derginin 23 Temmuz 1913 tarihli 14. sayısında yazdığı "Halk Medeniyeti -1 Başlangıç" adlı yazısından gelmektedir. Ziya Gökalp "folklor" terimini "halkiyat" biçiminde bir disiplinin tanınması ve terimleşmesi bağlamında Türkçe'de ilk kez kullanmıştır. Rıza Tevfik Bölükbaşı ise "Folklor: Folklore" (Peyam: Edebi İlave, S.20) adını taşıyan yazısında, "Laftan tercüme edilirse hikmet-i avam tamamıyla folklor mukabili olmuş olur." dedikten sonra hikmet-i avam tabirinin bizde "durfib-ı emsal" karşılığı kullanıldığını, oysa Avrupa'da folklor deyince durfib-ı emsal de dahil olmak üzere halk şarkıları, destanlar, bilmeceler, hatta hikayelerin hep birden hatıra geldiğini belirtmiştir (Artun 2011; 19).
Yazılı kültür, sözlü kültürden sonra doğmuştur, yapaydır, çünkü yazı bir teknolojidir. Belirli bir yazan vardır, metne bağlıdır, yazı yoluyla aktarılır, okuru değişebilirse de metin değişmez, bireysel belleğe dayalıdır. Yazılı kültürün iki eyleyeni vardır: yazar ve okur (Alpaslan, 2006: 393-409; aktaran Artun 2011; 35).
Reklam
Halkbilimi "halk" (folk), "halk bilimi" (folklore) ve "halk bilgisi" (Folklore) terimleri ve bu terimlerin üzerine kurulmuş olan bilim dalıdır. İlk defa l846'da William Thoms tarafından ortaya atılan ve "popüler antikler" kavramını karşılamak için kullanılan "Folklore" terimi, Türkçe'de "halkiyyat", "halk bilgisi", "halk bilimi" ve "halk kültürü" gibi terimlerle karşılanmaktadır."Folklore" terimi Almanca'da "volkskunde" ve Fransızca'da "traditions populaires" şeklinde ifade edilmiştir (Artun 2011; 31).
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.