En Eski Türk Mitolojik Sistemi - 1 Sözleri ve Alıntıları
En Eski Türk Mitolojik Sistemi - 1 sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Mitolojik Sistemi - 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Mitoloji
Dünyamız sebepler dünyasıdır. Mitoloji ise bu sebeplere cevap arayan atalarımızın düşünce biçimidir.
Kün fe yekün
Ak Ene, Ülgen'e "Ettım pyuttı, dep" (Yaptım oldu de)
Burası bizdeki künfeyeküne nede benziyor bu yaratılış şaman anlayışında bile benzer islam ile tabi tek tanrı yok
Sayfa 85Kitabı okudu
Önemi, göründüğünden daha fazla olan ve Türk milletinin var olduğu her yerde mevcut olan mitlerimiz, bizleri geleceğe taşıyacak, geleneklerimizi ve geleneksel inanç öbeğimizi değerler paradigmasında yaşatacak manevi ve kültürel varlığımızdır.
Sayfa 14 - ÖtükenKitabı okudu
Gelecek geçmişte yazılır
Sayfa 15Kitabı okudu
Türkler, din değiştirmiş ve yeni dini sistemlerden bir takım alıntılar yapmış olsalar da iman ve inanç bağlamında her zaman eski mitolojik inançlarına bağlı kalmışlardır. Önemli olan dini-mitolojik sistemin özünü oluşturan inanç tutuculuğudur.
Sayfa 21 - ÖtükenKitabı okudu
Türklerin geniş bir alana yayılması dil, kültür ve mitolojik konularda bir dezavantajdır.
“...yerning tört bulunung kağanı bolsam gerek.”
Oğuz Kağan
Sayfa 33 - ÖtükenKitabı okudu
Bu 12 çadırın, yılın 12 aya bölünmesini simgelemesi, kesilen ritüel karakterli ak ve kara koçların da takvim mitinde gece ile gündüzü sembolize etmesi milli kültürel olguda etnik kimliğin pasaportu görevini yerine getirir. Oğuz'un 12 çadırda ikişer ikişer oturan 24 torunu ise gece ve gündüzün yani bir günün ölçü birimi gibi takvim mitinin etnogonik mite çevrilmesidir. Kesilen ak va kara koçlar günün iki kısma ayrıldığına atıf yapmaktadır. Altı oğlun her birinden dört torunun türemesi matematiksel olarak 6.4 =24 şeklindedir. Kağanın merkezde yerleşmesi ve 12 çadırın altısının onun sağında ve altısının solunda kurulması dünya modelinin devlet anlayışından veya devlet yapısının dünya modeline uygun bir biçimde oluşturulmasından başka bir şey değildir.
Sayfa 42 - ÖtükenKitabı okudu
İlginçtir ki Türk tasavvurunda cennet semada tasavvur edilir. Orhun-Yenisey yazıtlarındaki uçmak terimi cennetin semada olduğunu kanıtlar durumdadır. Sonradan uçmak cennet laminda kullanılmaya başlanmıştır.
Sayfa 50Kitabı okudu
...hayat onarılamaz, ancak evrenin yaratılışının simgesel tekrarlarıyla yeniden yaratılabilir, çünkü evrenin yaratılışı her yaratılışın örnek alınacak modelidir.
Sayfa 74Kitabı okudu
İşte bu en küçük zerrecik yapılan hesaplamalara göre sıfır hacimli tek noktadır ki, evrenin tüm maddesini içinde barındırmıştır. Çağdaş fizik ve astronomi bilimi evrenin sıfır hacme sahip bu noktanın patlamasıyla ortaya çıktığı düşüncesinde hemfikirdirler. Bu patlamaya ilmî literatürde "Big Bang" (Büyük Patlama) dendi ve bu teori de aynı isimle anılmaya başlandı. Hiçbir hacmi olmayan, yani hiçbir yer kaplamayan ve yoğunluğu sonsuz olan bir nokta, aslında yukarıda da değindiğimiz gibi yok anlamına gelmektedir. O halde kozmosun yoktan var edildiği hakkındaki dinsel varsayımlar gerçeği yansıtmaktadır. Ayrıca büyük patlamadan önce ne vardı sorusuna modern bilim cevap vermese de evrenin yaratılışında sonsuz güç sahibi bir Yaratıcı'nın varlığı, dolayısıyla da olsa kabul edilmiş durumdadır. Bu Yaratıcı, hem maddeyi hem de zamanı yaratmış olan, yani her ikisinden de bağımsız bir varlık olmalıdır ki, Türk mitolojisinde bu deus otiosus olan Gök Tanrı'dan başkası değildir.
Sayfa 87 - ÖtükenKitabı okudu
Türkler yılların oluşması hakkında anlattıkları mitlerde de yılların oluşmasına Yengi Yıl (Nevruz) bayramına bağlarlar. Bu mite göre bilginler yeni yıl bayramında geziye çıkarlar ve karşılaştıkları hayvanların isimlerini yıllara ad olarak verirler. Yılların hayvanların özelliklerini taşıması zoomorfik bağlamda tasavvur edilen takvim iyelerinden haber verir.
Sayfa 99Kitabı okudu
Benzeri bilgiye Tevrat'ta da rastlarız. Rab Allah, Adem'e, "Bahçenin her ağacından ye, fakat iyilik, kötülük bilme ağacından yemeyeceksin, yersen ölürsün.", dedi. (Tekvin 2:5-23) İnsanın ölümlü kılınması etiolojik bir şekilde bu mitle açıklanmış olur. Aynı bilgi Kuran'da da geçmektedir. "Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada olanlardan istediğiniz yerden bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." dedik. (Bakara Suresi, 35-37) Bütün bunlardan şu sonuç çıkmaktadır: Yasak meyve insanın bilmediklerini bildirecek bilgilerle donatılmış, ancak bilginin saf ve temiz olan insanın başına bela olduğu da vurgulanmıştır.
Sayfa 114Kitabı okudu