Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkekler Devlet, Kadınlar Aile Kurar

Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti

Serpil Sancar Üşür

Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti Gönderileri

Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti kitaplarını, Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti sözleri ve alıntılarını, Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti yazarlarını, Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadın haklarını “eşit birey olma” ve erkeklerle eşit vatandaşlık haklarına sahip olma şartı çerçevesinde savunan modernist feministler, milliyetçi cumhuriyetçiler tarafından Avrupa hayranlığı, aşırılık, toplum hizmet beklerken kendi çıkarları ile uğraşma gibi politik argümanlarla eleştirilmişler; erkek düşmanı olarak yaftalanmışlar. Milliyetçi bakış açısından “vatanın hukuku” ile “kadının hukuku” arasında her zaman bir uzlaşmazlık algılanmış ve gerektiğinde kadının hukukundan vatanın hukuku uğruna vazgeçilebileceği düşünülmüş.
Halide Edip~ “Çaylara gitmek, modaya meraklı olmak, hatta dans etmek bir kadının memleketine ait meselelerde ciddi düşünmeyeceğini ifade etmez. Memleketin bütün yükünü aziz omuzlarında taşıyan taşra kadınının çoğunluğunun menfaat ve hakkını da şehirdeki kadınlar inceleyecek ve savunacaklardır”.
Reklam
1924 Anayasası tartışmaları sırasında Afyonkarahisar milletvekili İzzet Ulvi Bey Anayasa’nın oy verme hakkını tanımlayan 10. maddesi görüşülürken “Her Türk seçme ve seçilme hakkına sahiptir” ibaresindeki Türk tanımı içinde kadınların da olup olmadığını soruyor. Anayasa Komisyonu başkanı Celal Nuri Bey de Türk deyince yalnız erkek anlaşılması gerektiğini belirtiyor (Taşkıran, 1973; 102-3).
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in boşanma nedeni olarak Latife Hanım’ın feminist görüşlere sahip olması ve politik etkinliklere katılması gösterilmiş. Dönemin The New York Times gazetesinde çıkan bir haberde “Modern Türkiye’nin lideri eşinden modern olduğu ve erkeklerle aynı rolü üstlenmek istediği için boşanıyor” deniyor.
Hiçbir konuda ‘gericiler’i dinlememeye azim gösteren Cumhuriyetçiler neden kadınları devlet yönetimine alma ve siyasal haklar tanımada onların düşüncelerini karşılarına almak istemiyorlar acaba?
Batıcı modernistlerin kurbanı olduğu için mağdur olan kadın aynı zamanda modernleşme ile orospulaşma tehlikesi altındadır. Kadınlar serbestleşirse erkekleri tahrik etme kapasiteleri yükselir (aktaran a.g.e., s. 263-6). Muhafazakâr düşüncenin en önemli düşünürlerinden Necip Fazıl Kısakürek de geleneksel-modern ikileminde modernliği orospulaşma riski olarak kodlayan ideologlardandır (aktaran a.g.e., s. 270-1).
Reklam
Osmanlı-Türk romanında kadının fitne kaynağı olması önemli bir temadır. İslami kaynaklı “fitne kadın” tipi kadının kaotik gücünü, güzelliğini, örtünmemesini ve erkekleri baştan çıkarmasını anlatır ve romanlarda genellikle alafranga kadın tipi fitnedir; Anadolu kadını, köylü kadın hiçbir zaman fitne kadın olmaz. Fitnelik kadının kendisini güçlendirir ama erkekleri güçsüzleştirir.
Halide Edip romanlarında evlilik dışındaki kadın cinselliği toplumsal kurallara aykırı olsa da cezalandırılmaz. Halide Edip’in “kötü” kadınları Namık Kemal’in Mahpeyker’inden, Ahmet Mithat’ın Ceylan’ından, Nabizade’nin Zehra’sından, Halit Ziya’nın Bihter’inden insani açıdan çok daha iyi, kültürel olarak çok daha donanımlıdır belki ama aynı eylemin bedelini aynı sonla öderler ve ölürler.
1900’lü yıllara gelindiğinde Halide Edip de dahil olmak üzere kanon içinde olup da evlilik dışı birlikteliğe izin veren Osmanlı-Türk yazarına rastlanmaz. Jöntürklerde bile iyilik ve kötülük çatışması yine kadın bedeni üzerinde yapılır. Osmanlı romanlarının barındırdığı hikâyeler bu anlamda günümüz pembe dizileriyle ilginç benzerlikler gösterir.
285 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.