Türk Siyasi Tarihi
Fahir ArmaoğluEn Eski Türk Siyasi Tarihi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Türk Siyasi Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Türk Siyasi Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1919-1920 yıllarında manzara şudur: Bir sürü leş kargası, bir cesedin üstüne üşüşmüşler, her biri kendisi için mümkün olduğu kadar büyük parça koparmaya çalışıyor. Atatürk, bu cesedi leş kargalarının elinden kurtaracak ve ondan yepyeni bir devlet yaratacaktır.
Sayfa 42 - Kronik Kitap
"Osmanlılar Balkanlar'a ayak bastıklarında, bu topraklarda durum tamamen çürümüş olarak nitelendirilebilir.Bu durumun iki temel unsuru vardır: Biri feodalite, diğeri de din kavgaları."
"Şurası unutulmamalıdır ki, Balkanlar'daki her halk, komşularından ziyade Osmanlı'nın egemenliğini tercih etmiştir.Mesela bunlara göre, Osmanlı'nın hakimiyeti, Macarların veya İtalyanların egemenliğinden çok daha şayanı tercihti."
Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman olmayan halktan aldığı Cizye ve Haraç vergisinde, Müslümanlara nazaran bir gayrı meşruluk görülmemektedir.Çünkü yalnız zımmîlerin verdiği bu vergilere karşılık, zekat gibi yalnız Müslümanlara özgü olan vergiler de vardır.
"1919-1920 yıllarında manzara şudur: Bir sürü leş kargası,bir cesedin üzerine üşüşmüşler, her biri kendisi için mümkün olduğu kadar büyük bir parça koparmaya çalışıyor.Atatürk, bu cesedi leş kargalarının elinden kurtaracak ve ondan yepyeni bir devlet yaratacaktır."
"Bizim için Musul bir vatan meselesi, sizin için ise bir petrol meselesidir."
"Şuna inanıyoruz ki, bazı milli meselelerin çözümü, bu meselelerin millete mal olması, bu meselelere milletin sahip çıkması ile daha kolaylaşır."
"Balkan Savaşları 1913 yılı sonunda sona erince, Oniki Ada meselesi sadece Osmanlı Devleti ile İtalya arasında değil, aynı zamanda, bir yandan İtalya ile İngiltere, öte yandan da İtalya ile Yunanistan arasında mesele olmaya başladı.İtalya'nın Oniki Ada'yı ele geçirmesi, birçok devletin iştihasını kabartmış ve Osmanlı Devleti, yani toprağın asıl sahibi, ikinci plana itilivermişti."
"Atatürk dinsiz değildi.Yani ateist değildi.Hangi din olursa olsun dinin varlığını inkar etmemiştir.Yani Allahsız değildi.Böyle olduğunu gösteren hiçbir işaret yoktur."
"Günümüzde, bazı laiklik taraftarları, laikliği saptırırlarken, esasında dinden ve İslam'dan haberi olmayan insanlardır."
"Osmanlı Halifesi 1914 Kasım'ında Cihad-ı Mukaddes ilan ettiğinde, İslam dünyasından buna verilen cevap bir sinek vızıltısı kadar bile olmamıştır.Çünkü, 1914'deki Osmanlı İmparatorluğu kolu kanadı kırılmış, gücünü kaybetmiş bir devlettir."
"Osmanlı Devleti'ne başkaldıran Ermenilerin, genellikle Amerikan okullarından yetiştikleri ve hatta Ermeni terör örgütlerinin de bu Amerikan okullarını karargah olarak kullandıkları, bilinen gerçeklerdendir.Bunun klasik örneği, Merzifon'daki Amerikan Koleji'nin, 1892-1893 Merzifon ayaklanmalarında Hınçak Komitesi'nin karargahı olmasıydı."
"Birinci Dünya Savaşı'na gelinceye kadar, tarih boyunca, savaşlar daima karalarda cereyan etmiş,deniz savaşları ancak kara savaşlarının destekleyicisi olarak görünmüştür.Bu dönemde askeri güç olarak kara kuvveti ve insan unsurunun fiziki gücü,savaşların neticesini tayin eden esas faktör olmuştur."
"Birinci Dünya Savaşı,savaşların yapısına bir değişiklik getirmiştir.Kara savaşları ve kara kuvveti yine esas unsur olarak devam etmekle beraber, deniz savaşları alanlarını genişletmeye başlamış fakat bundan çok daha mühimi, uçaklar, yani hava kuvveti, yeni bir unsur olarak savaşlara girmeye başlamıştır.Bu bakımdan Birinci Dünya Savaşı, savaşların karadan havaya doğru yükselmesinin ve atmosfere intikalinin ilk merhalesini teşkil etmiştir."
"10 Aralık Görüşmesinden sonra, Curzon İsmetpaşa'ya Musul konusunda hükümetinin görüşlerini belirten bir muhtıra göndermiştir. Bu muhtıra, Curzon'un daha önce ileri sürdüğü iddiaları tekrarladığı gibi, İngiltere'nin Milletler Cemiyeti tarafından mandater tayin edildiğini bir toprak iade edemeyeceğini bildiriyor ve "Hükümetim, Musul vilayetini iade etmeği tasavvur edemez" diyordu."
Sayfa 93 - Kronik kitap