Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Ulus - Devlet Kimliği

Orhan Türkdoğan

Türk Ulus - Devlet Kimliği Sözleri ve Alıntıları

Türk Ulus - Devlet Kimliği sözleri ve alıntılarını, Türk Ulus - Devlet Kimliği kitap alıntılarını, Türk Ulus - Devlet Kimliği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslami Türk ailesi, kadın ve erkeğin rekabetine değil, bütünleşmesine dayalı bir modeli yansıtır. Onu, Batı tipi, kapitalist normlardan kaynaklanan bir rekabetçi model içine itmek, toplumun en küçük ve en gerçekçi modelini teşkil eden aileyi istikrarsızlığa sürükleyebilir.
Oysa Anadolu Selçukluları ve Osmanlı politikasında gözlenen Türkleştirme ve İslamlaştırma kültür kodları, Arap milliyet­çiliğinden tamamıyla farklı bir doğrultuda gelişmiştir. ... Bu anlamda, İslamlaşma aynı zamanda Türkleşmek demektir.
Reklam
Bir kesim Türk aydını, Avrupa'yı ve Amerika'yı Osmanlılardan çok daha fazla sevmiş, Orta Asya Türklüğüne ise hemen hiç bir alaka duymamıştır. Denilebilir ki, Atatürk'ün ölümünden hemen sonra, Türk milli eğitiminde gençlere güçlü bir milli şuur, medeniyet ve tarih çizgisinin bir süreklilik gösterdiği tezi, akılcı ve metodik bir biçimde aşılanmış değildir.
Türk kültürünü besleyen kanallar, bugün Orta Asya ve Eski Anadolu ile Selçuklu ve Osmanlı kültür hazineleri olmaktadır. Özgün bir kültür yaratmamız, daha çok bu dört ana kaynaktan beslenmemize bağlıdır.
AB, gökten düş­müş, sütle yıkanmış bir yapılaşma değildir, yüzyıllarca ilişkiler sistemimizde art niyetler, bilinçaltı kalıp yargıları taşımaktadırlar.
Aynı şekilde, bir yerde ümmet bilinci güçlü ise burada milliyet veya Türklük bilincinin netleşmemiş olduğu iddiası da hatalıdır.
Reklam
Oysa Türk demokrasisi manevi yapıdan uzaktır. Seküler (dünyevi) bir kimliğe sahiptir. Etikası olmayan bu demokrasi modeli, Türk siyasal hayatının bir çıkmazıdır.
Zira hergün medya, açık oturum ve basında ortaya çıkan tartışmalarda hala önemli bazı kesimlerin, elit kadronun "Türküm" demekten imtina ettiklerine tanık olmaktayız.
Biz, Türk müslümanları olarak, beş kıta üzerinde de yaşayan tüm müminlerin kardeşlerimiz olduklarını ve birinize bir ümmet bağıyla bağlandığımızın bilincindeyiz .
ll. Mahmud'un 1839'da söylemiş olduğu nutukta; "Fenn-i tıbb-i kamilen alıp kütüb-i lazimiye Türkçe tedvine sa'yü ikdam etmeliyiz. Sizlere Fransızca okutmaktan benim muradım Fransız lisanını tahsil ettirmek değildir. Ancak fenn-ı tıbbı öğredüp refte refte kendi lisanımıza almaktır ve andan sonra Memalik-i Mahruse-i Şahanemin her tarafında Türkçe olmak üzere neşreylemektedir. Hocalarınızdan ilm-i tabebeti tahsile çalışan ve tedricen Türkçe'ye alıp lisanımız üzre sa'y eyleyin" demek suretiyle yabancı dili bir gaye değil bir vasıta olarak kabul etmiştir.
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.